Fatih Sultan Mehmet

Fatih Sultan Mehmed Han

Babası : İkinci Murad
Annesi : Huma Hatun
Doğumu : 29 Mart 1432 (Edirne)
Ölümü : 3 Mayıs 1481 (İstanbul)
Saltanatı : 1451 - 1481

Devlet Sınırları : 2.214.000 km2

2 yaşına kadar Edirne'de kaldı
4 yaşında Amasya'ya gönderildi.
6 yaşında Manisa'da Saruhan sancakbeyi oldu.

7. Osmanlı Pâdişâhı ve İstanbul fâtihi.

Küçük yaşta tahsiline ve yetişmesine çok ehemmiyet verilen Şehzâde Mehmed, devrin en mümtaz âlimlerinden ilim öğrendi.
İlk hocası Molla Yegan’dı.
Daha sonra, meşhur din ve fen âlimi, zahirî ve bâtınî ilimlerde mütehassıs Akşemseddîn hazretlerinin terbiyesine verildi.
Akşemseddîn, şehzâdenin her şeyi ile bizzat ilgilenirdi.
Şehzâde Mehmed, idarî yönden tecrübe kazanması için Manisa sancakbeyliğine tâyin edildi.
Tahsiline çok önem verildiğinden, Molla Ayas gibi devrin meşhûr âlimleri şehzâdeye husûsî ders verdiler.
O senelerde hacca giden ilk Osmanlı şeyhülislâmı Molla Fenârî, Mısır’da büyük âlimlerin derslerinde yetişmiş olan hadîs, tefsîr ve fıkıhta yüksek âlim olan Molla Gürânî’yi beraberinde Edirne’ye getirmişti.
Sultan Murâd’a takdîm edilen Molla Gürânî, önce Bursa medreselerinden birine müderris tâyin edildi.
Daha sonra da, şehzâdeyi iyi bir şekilde yetiştirmesi için, Manisa’ya gönderildi.
Şehzâde Mehmed’in mîzâcının sertliği, Molla Gürânî’nin tatlı-sert eğitim metoduna yenildi ve şehzâde kısa bir süre sonra dört elle ilme sarılıp, dinlenirken de teknik işlerle uğraşmaya başladı.

Güzel bir eğitimden geçip matematik, hendese (geometri), hadîs, tefsîr, fıkıh, kelâm ve târih ilimlerinde iyi şekilde yetişti.

İdare edeceği memleketlerden kim gelirse gelsin, ona kendi dili ile hitâb etmek için Arabça, Farsça, Latince, Yunanca ve Sırpça öğrendi.

Öğrendiği din bilgileri ile, kendi hayat tarzını, kânun ve nizâmını tanzim etti.
Fen ve teknik bilgilerle, istikbâlde yapacağı savaşları, kolaylaştıracak teknikler geliştirmeye çalıştı.
Târih ve coğrafya bilgilerinde kendini yetiştirip, geçmiş hükümdarların başlarından geçenleri öğrenerek tecrübe kazandı.
Kudretli bir asker olduğu kadar geniş görüşlü bir fikir adamı olarak yetişen Fâtih, şehzâdeliği ve pâdişâhlığı sırasında fıkıhda, Molla Hüşrev; tefsirde, Molla Gürânî, Molla Yegan ve Hızır Çelebi; matematikte, Ali Kuşçu; kelâmda, Hocazâde ve Ali Tûsî’den ilim öğrendi. Ayrıca Anconal Giriaco’dan batı târihini öğrendi.
Şehzâde Mehmed, Manisa sancak beyliğine getirildiği sene, ağabeyi Amasya vâlisi şehzâde Alâeddîn Ali Çelebi’nin vefâtı üzerine, yegâne velîahd durumuna geldi.

Şehzâde Mehmed,1444 senesinde Edirne’ye çağrıldı.
Devletin, Anadolu ve Rumeli’den iki taraflı baskıya mâruz kalmasıyla, ömrünü muhârebe meydanlarında geçirmesinden dolayı rahatsızlanan sultan Murâd Han, oğlu şehzâde Mehmed’i tahta geçirmek istiyordu.
Sultan Murâd, Macaristan ve Lehistan kralı ile imzaladığı Edirne-Segedin muahedesinden sonra, ikide bir Osmanlı topraklarına tecâvüz eden Karamanoğlu İbrâhim Bey’in üzerine gitti.
Edirne’de oğlu şehzâde Mehmed’i yanında tecrübeli paşalar olduğu hâlde bıraktı.
İbrâhim Bey’in özür dileyip anlaşma taleb etmesi üzerine müslüman kanı akmasını istemeyen Sultan, sulh anlaşması imzaladı.

İlk tahta çıkışı (1444-1446)

Sultan Murâd Han Edirne’ye dönmeyip, Manisa’ya çekildi ve saltanatı on iki yaşındaki oğlu şehzâde Mehmed’e bıraktığını açıkladı (Ağustos 1444).
Sultan Murâd Han’ın, yerini çocuk yaştaki oğluna bırakarak tahttan çekildiğini haber alan Avrupa devletleri, Osmanlı topraklarını taciz etmeye başladı.
Ayrıca Osmanlıları Avrupa tarafından atmak için büyük bir haçlı ordusu hazırladılar.
Sultan Mehmed, bir mektupla durumu babasına bildirdi.
Devletin büyük bir tehlike içinde olduğunu anlayan Murâd Han, Anadolu askerleri ile birlikte Anadolu Hisarı’nın bulunduğu yere geldi.
Kiralanan Ceneviz gemileriyle ordu Rumeli’ye geçirildi.
Edirne’ye gelen Murâd Han, oğlunu tahttan indirmedi.
Başkumandan sıfatıyla hareket etti.
Sultan Mehmed’i, sadrâzam Çandarlı Halil Paşa ile birlikte Edirne’de bırakan sultan Murâd, kırk bin kişilik ordusunun başında hareket etti.
Haçlı ordusu ile 10 Kasım 1444’de Varna ovasında karşılaştı
Muhârebe, Osmanlı ordusunun tam bir zaferiyle neticelendi.
Sultan Murâd, tekrar Edirne’ye dönüp, bir sene kadar oğlu ile beraber kaldı.
1445 senesinde oğlu Mehmed’i Edirne’de bırakıp kendisi tekrar Manisa’ya gitti.
Ancak Zağanos Paşa ile Çandarlı Halil Paşa arasında cereyan eden bâzı hâdiseler sebebiyle, sultan Murâd Edirne’ye gelerek, tekrar devletin başına geçti.
Sultan Mehmed de Manisa’ya gönderildi.
Babasının vefâtına kadar Manisa vâlisi olarak kaldı.
Fâtih, Manisa’da geçirdiği bu ikinci şehzâdelik devresinde gerek şahsı, gerek Osmanlı Devleti için çok verimli oldu.
Zîrâ genç şehzâde bu müddet zarfında akademik faaliyet devresine girerek, liyakatli hocalar karşısında bilgi ve tecrübesini arttırdı.

İkinci tahta çıkışı (Padişahlığı)

3 Şubat 1451 günü sultan İkinci Murâd vefât edince, Çandarlı Halil Paşa ve diğer vezirler, şehzâde Mehmed’e haber göndererek, babasından boşalan Osmanlı tahtına geçmek üzere derhâl hareket etmesini bildirdiler, iç ve dış tehlikeleri göz önünde tutan Çandarlı Halil Paşa, Sultân’ın vefâtını gizledi ve şehzâdenin Edirne’ye gelişine kadar devleti idare etti.
Manisa’da, hükümdar olacağı zaman yapacağı büyük işlerin plânlarını hazırlayan genç Sultan, babasının vefât haberi gelir gelmez atına bindi ve; “Beni seven arkamdan gelsin” diyerek yola çıktı.
17 Şubat günü Edirne’ye gelen sultan Mehmed, muhteşem bir karşılama ile şehre girdi.

Çandarlı Halil Paşa’yı sadrazamlık makamında tuttu, İshak Paşa’yı da Anadolu Beylerbeyi olarak atadı ve babasının cenazesine eşlik etmek üzere Bursa’ya gönderdi.
Mehmed’in amacı Tuna’nın güneyindeki Balkan toprakları ile Fırat'ın batısındaki Anadolu topraklarını alarak büyük dedesi Yıldırım Bayezid’in oluşturmaya çalıştığı merkeziyetçi imparatorluğu kurmaktı. Ancak Bayezid'in aksine bunu yapmak için önce Konstantiniyye’yi alması gerektiğini düşünüyordu.
Tahta geçmesinin ardından Karamanlılar yerel beylikleri yeniden diriltmek üzere ayaklandılar ve Seydişehir ile Akşehir’i ele geçirdiler.
Bunun üzerine 1451’in yazında Mehmed Anadolu'ya geçti ve kısa sürede bu isyanı bastırdı.

 İstanbul'un Fethi

Karamanoğulları meselesini çözen Fatih Sultan Mehmed, İstanbul'un fethi için gerekli hazırlıklara başladı.
Devrin mühendislerinden Musluhiddin, Saruca Sekban ile Osmanlılara sığınan Macar Urban Edirne'de top dökümü işiyle görevlendirildi.
"Şahi" adı verilen bu topların yanında, tekerlekli kuleler ve aşırtma güllelerin üretilmesi (havan topu) yapılan hazırlıklar arasındaydı.
Yaptırılan bu büyük toplar İstanbul'un fethedilmesinde önemli rol oynadı.
Yıldırım Bayezid'in İstanbul kuşatması sırasında yaptırdığı Anadolu Hisarının karşısına, Rumeli Hisarı (Boğazkesen) inşa edildi.
Bu sayede Boğazlar'ın kontrolü sağlanacak, deniz yoluyla gelebilecek yardımlara karşı tedbir alınmış olacaktı.
400 parçadan oluşan bir donanma inşa edildi.
Turhan Bey komutasındaki bir Osmanlı donanması Mora'ya gönderildi ve İstanbul'a yardım gelmesi engellendi.
Eflak ve Sırbistan ile var olan barış antlaşmaları yenilendi.
Macarlarla da üç yıllık bir antlaşma yapıldı.
Osmanlıların bu hazırlıkları karşısında, Bizanslılar da boş durmuyordu.
Surlar sağlamlaştırılıyor ve şehre yiyecek depolanıyordu.
Ayrıca Bizans İmparatoru Konstantin, Haliç'e bir zincir gerdirerek, buradan gelecek tehlikeyi önlemeye çalıştı.
Aynı zamanda Haçlı dünyasından yardım isteniyor, Papa ise yapacağı yardım karşısında Katolik ve Ortodoks kiliselerinin birleştirilmesini istiyordu.
Ancak Katoliklerden nefret eden Ortodoks Rumlar, Roma kilisesine bağlanmak istemiyor, "İstanbul'da Kardinal Külahı görmektense, Türk sarığı görmeye razıyız" diyorlardı.
Fatih Sultan Mehmed, hazırlıklar tamamlandıktan sonra, Bizans İmparatoru Konstantin'e bir elçi göndererek, kan dökülmeden şehrin teslim edilmesini istedi.
Fakat İmparatordan gelen savaşa hazırız mesajı üzerine, İstanbul'un kara surları önüne gelen Osmanlı ordusu, 6 Nisan 1453'de kuşatmayı başlattı.
Osmanlı donanması ise Haliç'in girişinde ve Sarayburnu önünde demirlemişti.
Ordu; merkez, sağ ve sol olarak üç kısma ayrıldı.

19 Nisan'da yapılan ilk saldırıda, tekerlekli kuleler kullanıldı ve bu saldırı ile Topkapı surlarından burçlara kadar yanaşıldı. Osmanlı Ordusundaki er sayısı 150.000 ile 200.000 arasındaydı.
Bu kuvvetlere Rumeli ve Anadolu beylerine bağlı çeşitli kuvvetler de katılmıştı.
Çok şiddetli çarpışmalar oluyor, Bizanslılar şehri koruyan surların zarar gören bölümlerini hemen tamir ediyorlardı.
Venedik ve Cenevizliler de donanmalarıyla Bizans'a yardım ediyorlardı.
Fatih Sultan Mehmed Osmanlı donanmasının kuşatma sırasında yeterince kullanılamadığını ve bu yüzden kuşatmanın uzadığını düşünüyordu.
İstanbul'un Haliç tarafındaki surlarının zayıf olduğu biliniyordu.
Bizans bu bölgeye zinciri bu nedenle germişti.
Yüksekten atılan taş gülleler Bizans donanmasından bazı gemileri batırmıştı fakat bir kısım donanmanın Haliç'e indirilmesi kesin olarak gerekliydi.

Fatih Sultan Mehmed, İstanbul'un fethedilmesini kolaylaştıracak önemli kararını verdi.
Osmanlı donanmasına ait bazı gemiler karadan çekilerek Haliç'e indirilecekti.
Tophane önündeki kıyıdan başlayıp Kasımpaşa'ya kadar ulaşan bir güzergah üzerine kızaklar yerleştirildi. Gemilerin, kızakların üzerinden kaydırılabilmesi için, Galata Cenevizlilerinden zeytinyağı, sade yağ ve domuz yağı alınarak kızaklar yağlandı.

21-22 Nisan gecesi 67 parça gemi düzeltilmiş yoldan Haliç'e indirildi.
Haliç'teki Türk donanmasına ait toplar, surları dövmeye başladı.
Ciddi çarpışmalar cereyan etti.
Bundan sonraki günlerde top savaşı, ok, tüfek atışları, lağım kazmalar, büyük ve hareketli savaş kulelerinin surlara saldırıları devam etti.
Kuşatmanın uzun sürmesi ve kesin başarıya ulaşılamaması askerler arasında endişe yarattı.
Ancak, İstanbul'u her ne şartta olursa olsun almaya kararlı olan Fatih Sultan Mehmed kumandanların ve alimlerin de bulunduğu bir toplantı düzenledi.
Cesaretlendirici bir konuşma yaptıktan sonra, 29 Mayıs'ta genel saldırının yapılacağına dair kararını açıkladı.
Çarpışmalar sırasında Bizans'ı koruyan surlar üzerinde kapatılması mümkün olmayan gedikler açılmaya başlamıştı.
Surlar içerisine küçük sızmalar oluyor, ancak geri püskürtülüyordu.
İlk defa Ulubatlı Hasan ve arkadaşlarının şehit olmak pahasına tutunmayı başardıkları İstanbul surları, artık direnemiyordu.
53 gün süren ve 19 Nisan, 6 Mayıs, 12 Mayıs ve 29 Mayıs'ta yapılan dört büyük saldırıdan sonra Doğu Roma İmparatorluğu'nun 1125 yıllık başkenti olan İstanbul, 29 Mayıs 1453 salı günü fethedildi.
İstanbul'un fethi, çok önemli sonuçları da beraberinde getirdi.
İstanbul'un o döneme kadar fethedilemeyen efsanevi bir şehir olmasının en büyük sebebi çevresini kuşatan surlardı.
O dönemde başka hiçbir yerde bu kadar sağlam savunma sistemi bulunmamaktaydı.
Uzunluk bakımından erişilmez olmasına rağmen Çin Seddi bile savunma açısından İstanbul surlarının yanına yaklaşamıyordu.
Karada 6.492 m Marmara ve Haliç kıyılarında 820 m. uzunluğundaki surlar birkaç kademeden oluşurdu.
En önde Bizans’ın mobil kuvvetleri savunur, arkasında 7 m. genişlik ve derinliğindeki su ile dolu hendekler bulunurdu.
Bunların arkasında mızraklı askerlerin beklediği savunma mazgalları vardı.
Savunma mazgalları geçildiği takdirde 5-7 m. yüksekliğindeki orta surlara gelinirdi.
Osmanlı ordusu orta surlar önünde çok sayıda şehit vermişti.
En arkada ise 12-13 m. yükseklikte asıl surlar bulunurdu.
Asıl surların üzerinde bekleyen askerler hiçbir canlının sur dibine yaklaşmasına izin vermezdi.

İstanbul'un Fethi'nin Nedenleri

1. Bizans'ın, Osmanlı Devleti'nin Rumeli'deki ilerlemesine ve büyümesine engel olması

2. Bizans'ın Anadolu beyliklerini Osmanlı Devleti'ne karşı kışkırtarak Anadolu'daki Türk birliğini bozmaya çalışması

3. Bizans'ın Osmanlı şehzadelerini kışkırtarak Osmanlı Devleti'nde taht kavgalarına neden olması

4. Bizans'ın, Avrupa-Hristiyan dünyasını kışkırtıp Haçlı Seferleri'ne zemin hazırlaması

5. Anadolu ve Rumeli toprakları arasındaki bağlantının sağlanabilmesi için İstanbul'un alınmasının gerekmesi

6. İpek Yolu'nun Avrupa'ya açılan koluna hakim olmak

7. Kara ve deniz ticareti bakımından İstanbul'un önemli bir konuma sahip olması

8. Boğazlar yolu ile ekonomik canlılığın mevcudiyeti

9. Anadolu ve Rumeli arasındaki askeri geçişin kolaylaştırılmak istenmesi

10. II. Mehmed'in, Hz. Muhammed'in; "İstanbul elbet fetholunacaktır. Ne güzel kumandandır o kumandan ve ne güzeldir o askerler" hadisine layık olabilme düşüncesi

İstanbul'un Fethi İçin Osmanlı Devleti'nin Yaptığı Hazırlıklar

1. II. Mehmet, önce Macarlar ve Venedikliler ile bir barış antlaşması yaparak Balkanlar’da güven ve istikrarı sağladı.

2. Karamanoğulları ile anlaşarak Anadolu'daki güvenliği sağladı.

3. Bizans'a Karadeniz'den gelecek yardımları engelleyebilmek için, Anadolu Hisarı(Güzelce Hisar)'nın karşısına Rumeli Hisarı(Boğazkesen Hisarı)'nı yaptırdı.

4. İstanbul'un güçlü surlarında gedikler açabilmek için, Bizans'ın hapisanesinden Macar Usta Urban kaçırıldı ve Edirne'de ona, o zamana kadar görülmemiş büyüklükte toplar döktürtüldü.

5. İstanbul surlarına rahat asker çıkarabilmek için tekerlekli kuleler yapıldı.

6. Kuşatmaya yardım için bir donanma hazırlandı.

İstanbul'un Fethi İçin Bizans'ın Yaptığı Hazırlıklar

1. Kale surlarını güçlendirdiler.

2. Osmanlı Donanması'nın Haliç'e girmesine engel olmak için, Haliç'in ağzını zincirle kapattılar.

3. Bizanslılar, suda yanabilen barut, neft yağı ve kükürt ile yapılan Rum Ateşi (Gregois) adlı silahı yaptılar.

4. Osmanlı Devleti'nin kuşatmaya hazırlandıklarını anlayınca depolarını yiyecek, silah, mühimmat vb. şeylerle doldurdu.

Büyük Kuşatma

23 Mart 1453'te Edirne'den hareket etti ve 6 Nisan 1453’te İstanbul’u kuşattı. Kuşatma, aralıklı çatışmalarla 53 gün sürdü.
II. Mehmet, Çandarlı Halil Paşa’nın İstanbul’un fethine karşı bir tutum sergilemesi üzerine, son saldırı hazırlıklarını yapması için Zağanos Paşa’yı görevlendirdi.
Bizans’a yardımın gelmesini önlemek için de Marmara Denizi ile Çanakkale Boğazı'nı ablukaya aldı.
Hiçbir yerden destek alamayan Bizans’ın başkenti 29 Mayıs 1453 günü düştü.

Peygamberimiz (sav) in müjdesi gerçekleşti

Bin yıllık Bizans İmparatorluğu'na son veren II. Mehmet, bu olaydan sonra "Fatih" (ülke açan, ülke alan) ünvanını aldı.
Fatih, bir tören alayının başında şehre girdi.
İlk iş olarak Ayasofya’ya giderek burayı camiye dönüştürdü.
İstanbul’u Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti yaptı.
Kentin ticaret merkezi olan Galata’dan kaçmış olan Rumların ve Cenevizlilerin dönmesini sağladı.
Rum Patrikliği’nin yeniden açılmasına izin verdi; ayrıca bir Yahudi hahambaşlığı ile bir Ermeni patrikhanesi kurdurdu.
II. Mehmet İstanbul’u, farklı dinlerden insanların bir arada yaşadığı, ticaret ve kültür merkezi olan bir başkent yapmayı amaçladı.

İstanbul'un Fethi'nin Türk Tarihi Açısından Sonuçları

1. Osmanlı Devleti'nin Kuruluş Dönemi bitti, Yükseliş Dönemi başladı.

2. İstanbul'un Fethi ile Osmanlı Devleti'nin Anadolu ve Rumeli toprakları arasındaki Bizans'ın yarattığı tehlike ortadan kalktı.

3. İstanbul'un Fethi ile Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan ticaret yolları ele geçirildi.

4. İpek Yolu'nun Avrupa'ya giden kolu ele geçirildi.

5. İstanbul, Osmanlı Devleti'nin başkenti yapıldı ve II. Mehmed ülke alan, ülke açan anlamına gelen 'Fatih' ünvanını aldı.

6. Osmanlı Devleti'nin İslam Dünyası'ndaki saygınlığı arttı.

7. Fener Rum Patrikhanesi Osmanlı himayesine girdi.

İstanbul'un Fethi'nin Dünya Tarihi Açısından Sonuçları

1. İstanbul'un Fethi ile Orta Çağ kapanıp, Yeni Çağ açıldı.

2. İstanbul'un Fethi sırasında kullanılan büyük topların, en güçlü surları bile yıkabileceği görüldü.
Bu denli güçlü topların yapılması, Avrupa'daki 'derebeylik'lerin yıkılmasına ve merkeziyetçi krallıkların güçlenmesine neden oldu.

3. İstanbul'un Fethi ile İpek Yolu'nun Orta Asya'dan Avrupa'ya giden kolunun Osmanlı Devleti'nin eline geçmesi, Avrupalılar'ı yeni ticaret yolları arayışına yöneltti.

Bu olay 'Coğrafi Keşifler'in nedenlerinden birini oluşturdu.

4. İstanbul'un Fethinden sonra İtalya'ya giden bilim adamları, orada eski Yunan ve Roma eserlerini inceleyerek, 'Rönesans'ın başlamasına katkıda bulundular.

1453 - Karaman ve İstanbul seferinden sonra Cenevizlilerden Enez’i aldı.

Fatih Sultan Mehmed, İstanbul'un fethinden sonra batıdaki hakimiyeti pekiştirmek, sınırları genişletmek, İslam'ı en uzak yerlere kadar yaymak ve Hıristiyan birliğini bozmak amacıyla Avrupa üzerine bir çok seferler düzenledi.

1454 - Kırım’a bir donanma gönderdi

1454 - Sırbistan Seferine çıktı.
Kuzey Ege adalarına donanma göndererek buraları ele geçirdi.
Rodos Seferini yaptı ise de adayı alamadı.

1455 - 1456 İkinci ve üçüncü Sırbistan seferlerine çıktı.
Bu ikincisinde babasından sonra Belgrad’ı tekrar muhâsara etti.
Kaleyi savunan Hunyadi Yanoş öldü, Fâtih yaralandı.
Fakat Belgrad düşmedi.

1455 - Boğdan Beyliği Osmanlı idâresine girdi.

1458 - Mora’ya ilk seferini yaptı.

1459 - Sırbistan Seferi sonunda, Semendire fethedildi ve Sırbistan Devleti son buldu.

1460 - İkinci Mora Seferi; Mora prensliklerinin ilgası, Osmanlı devletine katılması, Palegosların sonu ve Bizans kalıntılarının silinmesi ile sonuçlandı.
Sonra Güney Karadeniz meselesini ele aldı.

1461 - Ceneviz’den Amasra’yı fethetti. Baharda Sinop’a geldi.
Himâyesinde bulunan Candarlı Beyliğine dostça son verdi.

1461 - Trabzon’a yürüdü.
Denizden de kuşatılan Trabzon Rum İmparatoru teslim oldu.
Komnenos imparatorluk hânedanına son verildi.
Bu şekilde Batum ve Gürcistan kıyılarına kadar bütün Güney Karadeniz kıyıları Osmanlı Devletine katıldığı gibi Trabzon ve Rize gibi Anadolu’nun son parçaları da Hıristiyanlardan alınmış oldu.

1461 - 1466 Macaristan akınlarına Mihaloğlu Ali Bey kumanda etti.
Ortodokslar ise Katolik düşmalığından haçlı hareketlerine soğuk bakmışlardır.

1462 - Trabzon seferinden dönüşünde Eflâk üzerine yürüdü ve ayaklanan Kazıklı Voyvoda meselesini hâlletti.

1462 - Yayçe’nin fethiyle netîcelenen birinci Bosna Seferine çıktı.

1462 - Midilli Adasını fethetti.

1463 - 1479 Bosna-Hersek, Arnavutluk, Venedik seferleri

1463 - Bosna’ya bir sefer daha yaptı. Ertesi yıl tekrar Bosna üzerine gitti.

1463 - Macar ordusunun sınırı geçmesi ile Osmanlı-macar harbi başladı. Ziwornik meydan muharebesi denen bu vuruşmada veziri azam Mahmud Paşa'nın Macarlar üzerine yürüyüşü Macarların arkalarına bakmadan kaçmalarına neden oldu. Bu arada Haçlı zihniyeti devamlı arayış içindeydi Fatih venedik'i yıkmak için Floransa'yı himayeye başladı. Adeta şahlandırdı.

1466 - Karaman Seferine çıktı.

1466 - Arnavutluk üzerine yürüdü.

1466 - 1467- Arnavutluk üzerine bir sefer daha yaptı.

1469 - Bosna sancakbeyi İsa bey Dalmaçya ve Hırvatistanı baştanbaşa çiğnedi. 10.000 kişilik akıncı birliği Karniyol da göründü Venedik körfezinin kuzeyi tarandı.

1470 - Ordu ve donanması ile Eğriboz Adasına yöneldi. Venedik’in Batı Ege’deki bu alınmaz dedikleri üssünü fethetti.

1471 - Gürcistan bile bu şer ittifakına girmişti (ortodoks olmasına rağmen) Ağrıboz

1470 - Ege denizinin en büyük ve mühim adası. Venedikin elindedir. (Ege adalarının çoğu Venediklilerde idi)

1472 - Akkoyunlu Beyi Uzun Hasan, Avrupalıların, Osmanlılarla başa çıkamayacağını anlayınca, Tokat’a hücum ederek burada bir cephe açtı, kuvveti bölmeye çalıştı. Şehzâde Mustafa, Akkoyunlu ordusunu yenerek işgâl edilen Osmanlı topraklarını kurtardı.

1473 - Harbin il evresi Osmanlı lehine sonuçlandı Eğribozun düşmesi akıncıların venedik,macaristan,almanya da başarıları anadolu cephesinde akkoyunlulara karşı başarı karaman meselesi halli venedik donanması aciz kalmıştı.

1473 - Fâtih’in akıncı kuvvetleri, Venedik varoşlarına Almanya içlerine kadar seferler düzenleyerek Avrupa’yı alt üst ettiler.

1476 - Boğdan seferi (23.sefer)

1476 - Macaristan üzerine sefer yaptı. (24.sefer)

1478 - Üçüncü Arnavutluk Seferine çıktı.

1478 - Kırım Hanlığı Osmanlı birliğine katıldı.

1480 - Otranto, fethedildi (Fatih Sultan Mehmed'in vefatı üzerine geri kaybedildi.)

1480 - Üçüncü Rodos Kuşatması netîce vermedi.

1480 - İyonya Adalarını aldıktan sonra, donanmayı İtalya’ya gönderdi.

1481 - İlkbaharda Fâtih Sultan Mehmed 300.000 kişilik bir ordunun başında olduğu hâlde sefere çıktı.
27 Nisan 1481 Cumâ günü kapıkulu askerleriyle Üsküdar’a geçti.
Pâdişah Üsküdar’a geçtiğinde hasta olduğu için birkaç gün dinlendi.
Gebze yakınlarındaki Tekir Çayırı veya Hünkâr Çayırına geldiği zaman hastalığı arttı.
Bunun üzerine hekimler tarafından konsültasyon yapılarak, verilen ilâcın dozu arttırıldı.
Fâtih’in özel doktoru,Yâkub Paşa isminde bir Yahûdî dönmesiydi.
Venedikliler, Fâtih’in zehirlenmesi karşılığında bu dönme Paşa’ya büyük bir servet vâdetmişler Yâkub Paşa da bu işi gerçekleştirmişti.
Fâtih zehirlendiğini anladığı zaman çok geçti
Birden bire müthiş sancılar başladı ve 3 Mayıs 1481 Perşembe günü öğleden sonra saat dörtte, 49 yaşında iken vefât etti.

 

 

1299-1326 yılları

Osman Gazi 



1299 - Söğüt'de Osmanlı'nın Osman Gazi tarafından kurulması
1300 - Yondhisar ve Yenişehir kalelerin fethi. 1300 - Yenişehir'in başşehir yapılması.
1302 - Koyunhisar Muharebesi Osman'ın bölgede lider olması. Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşu
1302 - Köprühisar'ın Fethi 1303- İznik Kuşatması Örnek bir medrese
1303 - Marmaracık Kalesi'nin Fethi
1306 - Dinboz Savaşı sonucunda Kestel, Kete ve Ulubad kalelerinin fethi. 1306 - İlk askeri antlaşma 1307 - İznik'in sıkıştırılması ve Yalova akını.
1308 - Ulubat gölü üzerindeki Alyos adası, Aygut Alp’in oğlu Kara Ali tarafından barış yoluyla teslim alındı.
1308 - İmralı Adası'nın Fethi ve Osmanlıların Marmara Adası'na dayanmaları.
1308 - Koçhisar'ın Fethi
1313 - Harmankaya Tekfuru Köse Mihail'in Müslüman olması, kalesi ve taraftarları ile birlikte Osmanlılara katılması. Karesi Beyliği
1320 - Osman Gazi’nin rahatsızlığı nedeniyle oğlu Orhan Bey yönetimi ele aldı.
1321 - Mudanya'nın fethi 1324 - Umur-Han Beyliği elindeki Akyazı'nın fethi.

1326-1362

Orhan Gazi


1326 - Orhan Gazi'nin tahta geçişi
1326 - Bursa'nın Osmanlılar tarafından alınışı
1331 - İznik'in Osmanlılar tarafından alınışı
1331 - İlk Osmanlı medresesinin İznik'te Orhan Gazi tarafından kurulması
1334 - Karesi Beyliği'nin ilhakı
1337 - Kocaeli'nin Fethi
1345 - karesi beyliğinin Osmanlı`lara katılması
1346 - Orhan Gazi'nin Kantakuzenos'un kızı ile evliliği ve Bizans ile ittifakı
1349 -1352 - Bizans'a yardım için Süleyman Paşa'nın Rumeli'ye geçişi ve Çimpe Kalesi'nin Osmanlılar tarafından üs olarak alınışı 

1352 - Osmanlılar'ın Cenevizliler'e Osmanlı topraklarında serbest ticaret yapma imtiyazı vermeleri
1353 - Çimpe Kalesi'nin Osmanlılar tarafından alınışı
1354 - Gelibolu'nun Osmanlılar tarafından alınışı
1361 - Edirne'nin fethi
1361 - Edirne'nin başkent oluşu
1362 - Orhan Gazi'nin vefatı ve I. Murat'ın tahta çıkışı


1362-1389

I.Murat

1362 - Orhan Gazi'nin vefatı ve I. Murat'ın tahta çıkışı
1362 - İlk müzikli spor gösterisi: Edirne Kırkpınar yağlı güreşleri
1362 - Kadıaskerliğin teşkili
1363 - Pençik Kanununun çıkışı
1364 - Sırpsındığı Savaşı
1366 - Gelibolu'nun Osmanlıların elinden çıkışı
1371 - Çirmen Savaşı 1376 - Bulgar Krallığı'nın Osmanlı hakimiyetini kabulü
1377 - Gelibolu'nun Osmanlılar'a iadesi
1385-1386 - Niş ve Sofya'nın Osmanlılar tarafından alınışı
1388 - Ploşnik Muharebesi ve Balkan ittifakının teşekkülü
1389 - I. Kosova Savaşı
1389 - I. Murat'ın ölümü, Yıldırım Bayezid'in tahta geçişi...


1389-1403

Yıldırım Beyazıt



1389 - I. Murat'ın ölümü, Yıldırım Bayezid'in tahta geçişi
1390 - Aydın-Saruhan-Germiyan-Menteşe beyliklerinin ilhakı
1390 - Karaman Seferi, Konya'nın kuşatılması
1390 - Gelibolu Tersanesi'nin inşası
1391 - İstanbul'un kuşatılması
1391 - Eflak Prensliği ilk kez haraç vermeyi kabul etmiştir.
1392 - Üsküp'ün fethi
1392 - Candaroğulları Beyliği'nin Osmanlı topraklarına katılması.
1392 - Hamitoğulları Beyliği'nin Osmanlı topraklarına katılması.
1392 - Kırkdilim Muharebesi
1392 - İşkodra'nın fethi
1393 - Amasya'nın fethi
1393 - Tırnova'nın fethi Böylece siyasi anlamda devam eden Bulgar krallığı tümüyle kaldırılarak Bulgaristan’ın tamamı ele geçirildi
1395 - Anadolu Hisarı'nın inşa edilmesi.
1396 - Niğbolu Savaşı
1397-1398 - Karaman Beylerbeyliği'nin Osmanlı hakimiyetini kabulü
1398 - Kadı Burhaneddin'in ölümü
1398 - Karadeniz beyliklerinin ilhakı
1400 - Bursa'da I. Bayezid tarafından Ulu Cami'nin yaptırılması; İlk Osmanlı Darü'ş-şifa'sının Yıldırım Bayezid tarafından inşa edilmesi
1402 - Ankara Savaşı ve Yıldırım Bayezid'in esir düşmesi

Fetret Devri..

1402 - 1413 - Fetret Devri, iç karışıklıklar Timur'un Anadolu'ya seferi ve Ankara Muharebesi'nden sonra Anadolu'da önemli ilerlemeleri
1409 - Süleyman Çelebi tarafından Türk Edebiyatı'nda ilk mevlid örneği olan Vesiletü'n-Necat adlı eserin yazılışı


1411 - I. Mehmed'in tahta çıkışı

1413-1421

Mehmet Çelebi



1413 - I. Mehmed'in duruma hakim olup devleti yeniden kuruşu
1416 - Şeyh Bedreddin isyanı
1416 - Macaristan Seferi  1417 - Avlonya'nın fethi 1418-1420 - Samsun bölgesinin Osmanlılar tarafından alınışı
1419-1424 - Bursa'da Hacı İvaz'a I. Mehmed tarafından Yeşil Cami'nin yaptırılması
1421 - Çelebi Mehmed'in ölümü ve II. Murad'ın tahta geçişi

1421-1451

II.Murat



1422 - Mustafa Çelebi'nin (Düzme) bertarafı
1422 - Osmanlılar tarafından yapılan ilk kapsamlı İstanbul Kuşatması
1425 - Molla Fenari'nın ilk Şeyhülislam olarak tayini
1425 -1426 - Tekeoğulları Beyliği'nin topraklarının Osmanlılara geçmesi 1427-1428 - Germiyanoğulları Beyliği'nin topraklarının Osmanlılara geçmesi
1430 - Selanik'in Fethi
1432 - Fatih Sultan Mehmed'in doğumu
1434 - Edirne'de II. Murad tarafından Muradiye Camii'nin yaptırılması
1439 - Semendire'nin Osmanlılar tarafından alınışı
1444 - II. Murat'ın tahttan çekilişi, II. Mehmed'in tahta geçişi ve Varna Savaşı
1445 - II. Mehmed'in tahttan çekilişi ve II. Murad'ın ikinci defa geçişi
1447 - Edirne'de II. Murad tarafından Üç Şerefeli Camii'nin yaptırılması
1448 - II. Kosova Savaşı
1451 - II. Murad'ın ölümü ve II. Mehmed'in ikinci defa tahta geçişi

 1451-1481

Fatih Sultan Mehmet



1451 - II. Mehmed'in ikinci defa tahta geçişi
1453 - İstanbul'un fethi, Ayasofya'nın camiye çevrilmesi
1453 - Enez'in Fethi
1454 - II. Mehmed'in Birinci Sırbistan Seferi
1455 - II. Mehmed'in İkinci Sırbistan Seferi
1455 - Boğdan Voyvodalığı'nın Osmanlı'ya bağlılığını bildirmesi
1456 - II. Mehmed'in Üçüncü Sırbistan Seferi, Belgrad kuşatmasının başarısız olması
1458 - II. Mehmed'in Birinci Mora Seferi, Atina'nın Fethi
1459 - II. Mehmed'in Dördüncü Sırbistan Seferi, Başkent Semendire'nin Fethi ve Sırbistan'ın tamamen ilhakı
1460 - II. Mehmed'in İkinci Mora Seferi, Mora'nın Fethi
1461 - Trabzon Rum İmparatorluğu'nun Osmanlılar tarafından yıkılışı
1461 - Candaroğulları Beyliği'nin ilhakı
1461 - Cenevizlilerden Amasra'nın alınışı
1462 - II. Mehmed'in Eflak Seferi, Eflak'ın tekrar Osmanlı idaresine girmesi
1463 - Osmanlı-Venedik Savaşı'nın başlaması
1463 -1470 - İstanbul'da Fatih Külliyesi'nin inşaası
1463 - II. Mehmed'in Birinci Bosna Seferi, Bosna'nın Fethi
1464 - II. Mehmed'in İkinci Bosna Seferi, Bosna'nın fethinin tamamlanması
1466 - II. Mehmed'in Karaman seferi
1466 - II. Mehmed'in Birinci Arnavut Seferi
1467 - II. Mehmed'in İkinci Arnavut Seferi
1468 - Karamanoğulları Beyliği'nin Osmanlılar tarafından yıkılışı
1468 - II. Mehmed tarafından İstanbul'da Topkapı Sarayı'nın tesisi
1470 - Eğriboz'un Fethi, Ağrıboz adasının fethi
1470 - Kıreli Muharebesi, Akkoyunlular'a karşı zafer
1473 - Otlukbeli Savaşı'nda Akkoyunlu ordusuna karşı zafer
1475 - Kefe ve Azak'ın Cenevizlilerden alınışı
1475 - Kırım hanı Mengli Giray Han'ın Cenevizlilerin elinden kurtarılması ve Kırım'ın Osmanlı'ya bağlanması
1475 - Başarısız Boğdan seferi
1476 - Boğdan seferi, Boğdan kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı
1478 - II. Mehmed tarafından ilk altın paranın darbettirilmesi
1478 - II. Mehmed'in Üçüncü Arnavut Seferi seferi, Arnavutluğun tamamen fethi
1479 - Korfu hariç tüm İyonya adalarının fethi
1479 - Osmanlı-Venedik Antlaşması ile Fatih'in Venedikliler'e Trabzon ve Kefe'de ticaret yapma hakkı tanıyan ahidname vermesi
1480 - Otranto Seferi
1480 - Başarısız Rodos Kuşatması
1480 - Kadıaskerliğin Rumeli ve Anadolu olarak ikiye ayrılmasımmm

1481-1512

II.Beyazıt



1481 - Mısır seferine çıkan II.Mehmed'in ölümü ve II. Bayezid'in tahta çıkışı 1482 - Cem Sultan'ın mağlubiyeti, Rodos'a ilticası
1483 - Morova Seferi ve Hersek'in ilhakı
1484 - Boğdan Seferi ve Kili ile Akkirman'ın fethi
1485 - Osmanlı-Memlük mücadelesinin başlaması
1486 - Musiki ile tedavi yapan ilk devlet hastanesi (Edirne, II. Bayezid Külliyesi Şifahanesi)
1488 - II. Bayezid tarafından Edirne'de Bayezid Darü'ş-şifası'nın yapımı
1489 - Memlüklere karşı toprak kaybı
1491 - Osmanlı-Memlük Barışı
1492 - Macar Seferi
1492 - İspanya'dan çıkarılan Yahudiler'in de Osmanlı Devleti'nin himayesine girmesi
1494 - Şehzade Süleyman'ın doğumu
1495 - Macarlarla mütareke, Cem Sultan'ın ölümü
1497 - İlk Rus elçisinin İstanbul'a gelişi
1498 - Lehistan Seferleri
1499 - Venedik Harbi
1500 - Modon, Navarin ve Koron'un alınışı
1502 - Venedikle sulh
1508 - Çaul seferi
1509 - Diu seferi
1511 - Şahkulu Baba Tekeli isyanı, Şehzade Selim Hareketi
1512 - II. Bayezid'in tahttan çekilişi, I. Selim'in tahta geçişi


 
 
Bugün 23 ziyaretçi (44 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol