1918-1922

04.07.1918  VI. Mehmed Vahdeddin’in Padişah oluşu. 

36. Son Padişah 
Babası : Sultan Abdülmecid
Annesi : Gülistü Sultan
Doğduğu Tarih : 2 Şubat 1861
Padişah Olduğu Tarih : 4 Temmuz 1918
Saltanatın Ilgası : 1 Kasım 1922


İttihâdcıların, asıl veliahd olan Sultân Aziz’in oğlu Yusuf İzzeddin’i intihar süsü vererek katletmeleri üzerine Osmanlı veliahdı oldu ve Osmanlı tahtına oturdu.

Almanya ve Avusturya seyahatlerinde kendisinin yaveri olan Mustafa Kemal, Padişah olduktan sonra da bir süre fahrî yaverliğini sürdürdü.


23.07.1918  İstanbul üzerinde 6 uçaklık düşman filosu tarafından taarruz uçuşu.

27.07.1918  Düşman uçak filosunun İstanbul’a ikinci taarruz denemesi.

07.08.1918  Mustafa Kemal Paşa’nın, Filistin’de 7’nci Ordu Kumandanlığına 2. defa tayini.

21.08.1918  2 ayrı uçak filosunun; Harbiye Nezareti üzerine hedefledikleri bomba,çarşı yakınına düşmüş ve 8 kişi yaralanmıştır.

25.08.1918  Düşman uçaklarının dördüncü taarruzu.

27.08.1918  Düşman uçaklarının beşinci taarruzları. 
Bir çocuğun ölmesi,11 kişinin yaralanması.

31.08.1918  Osmanlı tarihinde son Kılıç olayı.(Kılıç Kuşanma)

21.09.1918  Nasıra’nın (Beytülhalim/Filistin) İngilizler tarafından alınması.

23.09.1918  Hayfa ve Akka’da İngiliz işgali. (Kuzey Filistin)

28.09.1918  Alman-Osmanlı uçaklarının Limni-Taşoz’da (Kuzey Ege) bulunan düşman uçak hangarlarını bombalaması.

01.10.1918  Şam’ın düşmesi,Türk Ordusu’nun Halep’e geri çekilmesi.

02.10.1918  Bulgaristan'ın savaştan çekilmesi

08.10.1918 Talat Paşa’nın istifası,“İttihât Terakki’nin iş başından düşürülmesi.”
İstifa'nın sebebi, Osmanlı imparatorluğunun inhilaline sebeb olan harb-i-umumide mensub olduğumuz müttefikler cephesinin artık mağlubiyyeti tahakkuk etmiş olmasıdır
Mağlübiyyetimizin tahakkukuna sebep, Bulgaristan'ın müttefiklerine ihanet ederek 29 Eylül 1918 günü Selanik'de düşman devletlerle mütareke akdetmek suretiyle Şark cephesinin ortadan yarılmasına imkan vermiş olmasıdır.
Tabii artık Türkiye'nin diger müttefikleriyle ittisali kesilmiştir.
İşte bu vaziyet üzerine bir taraftan Suriye'nin zıyaından dolayı ingiliz ordusu Anadolu'yu tehdid ederken,bir taraftan da Bulgar mütarekesinden dolayı Selanik'deki Fransız ordusu Istanbul'u tehdide başlamıştır.
Tabii artık hiç bir ümit kalmamış demektir.
Bütün bunlara rağmen Tal'at Paşa sadaretinin son günlerinde Berlin'e gitmiş ve Şark cephesinin güya takviyesi için Almanlarla müzakereye girişmiştir.
Tal'at Paşa'nın isti'fası üzerine ittihad ve Terakki komitesi artık tamamiyle sukut etmiş ve lekeli adını değiştirerek «Teceddüd fırkası» ismiyle faaliyete kalkışmışsa da, bir kaç senede yıktığı muazzam imparatorluğun harabeleri üzerine artık tutunmaya muvaffak olamamıştır.

14.10.1918 Ahmed İzzet Paşa’nın sadareti.
Fethi (Okyar) Bey’in Dahiliye, Cavid Bey’in Maliye Bakanlığı’na getirilmesi.
Zaten diger nazırlar da umumiyyetle ittihad veTerakki adamlarıdır.
Milli felaketin baş mes'ulleri olan Tal'at, Enver ve Cemal Paşalardır

27.10.1918 Haleb’in düşmesi.
Bütün imparatorluk elden çıkmış, artık hakiki bir cephe kalmamıştır. Son iki felaket sahnesi şunlardır :
1- Suriye cephesi: Düşmanın karşısında artık mukavemet edebilecek hiç bir kuvvet kalmadığı için Şam'dan gelen beşinci ingiliz suvari fırkası Türk ordusunun tahliye etmiş olduğu Haleb'e hiç mukavemet görmeden girivermiştir.
Bu suretle ingiliz ordusu artık Anadolu'yu tehdide başlamış demektir
Bu felaketin bütün mes'uliyyeti Cemal Paşa'nın cebir ve şiddet siyasetindedir.
2 - Deniz ve Hava harekatı: Fransız filosu Trablus, şam ve İskenderun limanlarına girmiş ve işte bu suretle Suriye'nin işgali tamamlandıktan sonra bir Anadolu limanı da düşman eline geçmiş demektir.
Hava harekatının en mühimmi, beş düşman tayyaresinin bir günde iki defa tekerrür eden akın hareketidir
Bu akınlarda Istanbul'a atılan bombalar halk arasında elli kadar telefata ve yüz kadar masum insanın yaralanmasına sebeb olmuştur. düşman tayyareleri bombalarla beraber beyannameler de atmışlardır
Bunlarda Bulgaristan misal gösterilerek Türkiye'nin de artık sulhe yanaşması lüzumundan bahsedilmiştir.
Tayyarelerin biri Makriköy = Bakırköy taraflarında yere düşürülmüşse de digerleri çekilip gitmiye muvaffak olmuşlardır.
Harb-i-umuminin Türk cephelerindeki son maceraları işte bunlardır.
Mütarekeye rağmen teslim olmayıp mukavemette devam eden üç yer vardır
Bunlardan Musul şehrini intizam te'mini bahanesiyle ingilizler tarafından işgal edilmiş ve şehre ingiliz bayrağı çekilmiş, Fahri Paşa kumandasındaki beş on taburla Hicaz'da bir Türk adası vaziyetinde kalan Medine nihayet teslime mecbur olmuş ve İtalyanlara karşı Trablusugarp müdafaasını idare etmek istemişse de bu hareketin devlet için zararlı olacağı padişah tarafından kendisine tebliğ edildiği için nihayet o da İtalyanlara teslim olmak mecburiyetinde kalmıştır

30.10.1918 Mondros Mütarekesi imzalanması ve Osmanlı Devleti için harbin sona ermesi.
İzzet Paşa kabinesi iş başına gelir gelmez ilk iş olarak mütareke akdine teşebbüs etmiştir:
Bunda tamamiyle haklıdır, çünkü artık ne Suriye'yi istila eden ingiliz ordusuna karşı Anadolu'nun, ne de Bulgar mütarekesinden itibaren Istanbul yoluna hakim olan Fransız ordusunun Selanik üzerinden gelecek istila hareketine karşı Trakya'nın müdafaası kabil değildir.

30 Ekim 1918 tarihinde, Limni adasının Mondros Limanı'nda Bahriye Nazırı Hüseyin Rauf Orbay'ın Başkanlığı'nı yaptığı Osmanlı Heyeti ile İngiliz Amiral Calthorp'un Başkanı olduğu İtilâf Devletleri Heyeti arasında imzalanan Mondros Mütarekesi ile silahlı çatışma sona ermiştir.

I. Dünya Savaşını bitiren bu antlaşma aslında çok ağır şartlar taşıyordu.
Mondros Mütarekesi aslında Osmanlı Devleti'nin yıkılışını öngörmekte; İtilâf Devletleri'ne Osmanlı Devleti'nin herhangi bir bölgesine, güvenliklerini tehdit edecek bir durum nedeni ile işgal hakkını tanımakta idi.
Osmanlı Hükümeti bu mütareke ile kendini kayıtsız şartsız düşmana teslim etmeğe muvafakat etmiştir.
Yalnız muvafakat etmiş değil, düşmanların memleketi istilâsı için onlara muaveneti (yardımı) de vaad eylemiştir.
Bu Mütareke olduğu gibi tatbik edildiği takdirde memleketin baştan sona kadar işgal ve istilâya maruz olacağı şüphesizdir.
Mondros Ateşkes Antlaşması ile İtilâf Devletleri, barış antlaşmasının imzalanmasını beklemeden, Türk topraklarının taksimine giriştiler.

Ateşkes Antlaşmasının 7. maddesi gereğince, bütün bir memleketin işgali için İtilâf Devletleri'ne imkân veriyordu.

Mondros Ateşkes Antlaşması'nın başlıca hükümleri şunlardır:
1- Çanakkale ve İstanbul Boğazlarının açılması,Karadeniz'e serbestçe geçişin temini ve Çanakkale ve Karadeniz istihkâmlarının İtilâf Devletleri tarafından işgali sağlanacaktır.
2- Osmanlı sularındaki bütün torpil tarlaları ile torpido ve kovan mevzilerinin yerleri gösterilecek ve bunları taramak ve kaldırmak için yardım edilecektir.
3- Karadeniz'deki torpiller hakkında bilgi verilecektir.
4- İtilâf Devletlerinin bütün esirleri ile Ermeni esirleri kayıtsız şartsız İstanbul'da teslim olunacaktır.
5- Hudutların korunması ve iç asayişin temini dışında, Osmanlı ordusu derhal terhis edilecektir.
6- Osmanlı harp gemileri teslim olup, gösterilecek Osmanlı limanlarında gözaltında bulundurulacaktır.
7- İtilâf Devletleri, güvenliklerini tehdit edecek bir durumun ortaya çıkması halinde herhangi bir stratejik yeri işgal etme hakkına sahip olacaktır.
8- Osmanlı demiryollarından İtilâf Devletleri istifade edecekler ve Osmanlı ticaret gemileri onların hizmetinde bulundurulacaktır.
9- İtilâf Devletleri, Osmanlı tersane ve limanlarındaki vasıtalardan istifade sağlayacaktır.
10-Toros Tünelleri, İtilâf Devletleri tarafından işgal olunacaktır.
11- İran içlerinde ve Kafkasya'da bulunan Osmanlı kuvvetleri, işgal ettikleri yerlerden geri çekilecekler.
12- Hükümet haberleşmesi dışında, telsiz, telgraf ve kabloların denetimi, İtilâf Devletlerine geçecektir.
13- Askerî, ticarî ve denizle ilgili madde ve malzemelerin tahribi önlenecektir.
14- İtilâf Devletleri kömür, mazot ve yağ maddelerini Türkiye'den temin edeceklerdir (Bu maddelerden hiç biri ihraç olunmayacaktır).
15- Bütün demiryolları, İtilâf Devletlerin zabıtası tarafından kontrol altına alınacaktır.
16- Hicaz, Asir, Yemen, Suriye ve Irak'taki kuvvetler en yakın İtilâf Devletlerinin kumandanlarına teslim olunacaktır.
17- Trablus ve Bingazi'deki Osmanlı subayları en yakın İtalyan garnizonuna teslim olacaktır.
18- Trablus ve Bingazi'de Osmanlı işgali altında bulunan limanlar İtalyanlara teslim olunacaktır.
19- Asker ve sivil Alman ve Avusturya uyruğundan olanlar bir ay zarfında Osmanlı topraklarını terk edeceklerdir.
20- Gerek askerî teçhizatın teslimine, gerek Osmanlı Ordusunun terhisine ve gerekse nakil vasıtalarının İtilâf Devletlerine teslimine dair verilecek herhangi bir emir, derhal yerine getirilecektir.
21- İtilâf Devletleri adına bir üye, iaşe nezaretinde çalışacak bu devletlerin ihtiyaçlarını temin edecek ve isteyeceği her bilgi kendisine verilecektir.
22- Osmanlı harp esirleri, İtilâf Devletlerinin nezdinde kalacaktır.
23- Osmanlı Hükümeti, merkezî devletlerle bütün ilişkilerini kesecektir.
24- Altı vilâyet adı verilen yerlerde bir kargaşa olursa, vilâyetlerin herhangi bir kısmının işgali hakkını İtilâf Devletleri haiz bulunacaktır.
25- Müttefiklerle Osmanlı Devleti arasındaki savaş, 1918 yılı Ekim ayının 31 günü mahallî saat ile öğle zamanı sona erecektir.


03.11.1918  Almanya ve Avusturya'nın savaştan çekilmeleri


03.11.1918  İttihat Terakki ileri gelenleri (Talat-Enver-Cemal Paşaların) Yurt dışına kaçışları.
Bu tarihten üç gün evvel kaçan ilk firari, harb-i umumideki askeri süistimallerin timsali olmakla meşhur Harbiye Levazım reisi Topal İsmail Hakkı Paşa'dır.
Halep ve Beyrut valiliklerine yükseltilmiş olan Bedri ve Azmi Beyler de bir gün evvel kaçmıya teşebbüs etmişlerse de vapurda yakalanıp şehre getirildikten sonra maatteessüf serbest bırakıldıkları için tekrar firara muvaffak olmuşlardır.
Enver ve Cemal Paşaların Alman üniformasıyla kaçtıklarından bahsedilir.

* Harb-i-umumiden evvel büyük bir sür'atle kaybedilen yerlerden Girit, Bosna-Hersek, Bulgaristan ve Rumeli-i-Şark gibi ecnebi işgaline düşmüş veyahut istiklale yakın bir muhtariyyet kazanmış eyaletler sayılmak şartiyle devlet bünyesinden ayrılan memleketler Trablusugarp, Bingazi, tekmil Rumeli kıt'ası ve Akdeniz adalarıdır.
* Harb-i-umumide elden çıkan kıt'alar da Hicaz, Yemen, Mısir, Irak, Suriye, Filistin, Lübnan ve Mısır ülkeleridir.
Harb-i-umumideki asker zayiatımızın umumi yekünu 3,842,580 kişidir: Esirlerin mühim bir kısmı esarette ölmüş olduğu için, şüheda yekünu takriben altı yüz bine yaklaşır.
Memleketin muhtelif taraflarında açlık, sari hastalık ve muhaceret yüzünden telef olan sivil ahali kurbanları bu yeküna dahil değildir.
Gemi zayiatı itibariyle mevcuduna nisbetle en çok zarara uğrıyan devlet Türkiye'dir:
Umumi yekün 245,627 Harb-i-umumi bir taraftan devletin maliyesini iflas haline getirmiş olduğu gibi, bir taraftan da istila facialarının sebeb olduğu tahribatla ticari ve iktisadi büyük zararlara neden olmuştur.

08.11.1918  İzzet Paşa’nın istifası, Tevfik Paşa’nın ikinci sadareti.

13.11.1918  Düşman filolarının İstanbul’a gelişi ve işgale başlamaları
İlkönce miralay Muerphi isminde bir İngiliz mümessili ve ertesi gün de ilk Fransız askeri hey'eti gelmiştir.
mütareke mucibince gelen itilaf donanmaları elli beş gemiden mürekkeptir: Bunların 22 si ingiliz, 12 si Fransız, 17 si İtalyan ve 4 ü de Yunan gemisidir.
Yunan gemilerinin başında mahud Averof zırhlısı vardır.
Bunlar derhal karaya asker çıkarıp şehrin muhtelif yerlerini işgale başlamışlardır.
Yunan gemileriyle askerinin gelmesi evvelce verilmiş olan te'minata mugayir olduğu halde hükümet aczinden dolayı ses çıkaramamış ve işte bu sayede Karadeniz boğazında Anadolu sahilinin yukarı kısmını maatteessüf Yunanlılar işgal etmişlerdir.
Bu tarihten itibaren ingilizler Haydarpaşa'dan Ankara'ya kadar hat boyunu işgale başlamışlar ve Karadeniz tarafında da Samsun ve Batum limanlarımıza dahilde Merzifon'u işgal altına almışlardır

Baku'nun İngilizler tarafından işgali

21.12.1918  Meclis-i Mebusan’ın Padişah tarafından kapatılması.
Feshin en mühim sebebi, bütün meb'usların itttihatçı olmasıdır.
Kanun-ı-esasiye göre padişahın feshe hakkı vardır, fakat dört ay zarfında yeni meclisin mutlaka intihabı lazımsa da memleketin uğradığı işgal vaziyetinden dolayı ona imkan yoktur; imkan olsa bile elden çıkmış olan vilayetlerden meb'us intihabı kabil değildir.

21.12.1918  Gazi Ahmed Muhtar Paşa'nın ölümü.

03.01.1919  Fahri (Belen) Paşa ve kuvvetlerinin Medine’de teslim olmaları.

30.01.1919  İttihatçıların tutuklanması.
Osmanlı imparatorluğunu on seneden az hir zamanda yele veren "itttihad ve Terakki, komitesinin millete ve tarihe karşı ebediyyen mes'ul olan kodamanlarının fırsat buldukça kaçmak ihtimalinden endişe duymıya başlayan Tevfik Paşa hükümeti İttihatçıların tevkifine karar vermiştir
Başta İsmail Canbulat, Hüseyn Cahit, iaşeci Kara Kemal namı diger Zülüflü-Kemal ve Zıya Gökalp olmak üzere 27 kişidir; bir kaç gün sonra bu mıkdar 93 kişiyi bulmuştur

09.02.1919  İtilâf Kuvvetleri Komutanı General Franchet D’Esperey’in İstanbul’a gelişi.
Sonradan mareşalliğe terfi edilen bu cakacı ve fiyakacı Fransız Istanbul'a gelmiş, sonra çekilip gitmiş ve ondan sonra tekrar gelip eski Roma kumandanlarını andıran gülünç bir zafer alayı tertib ettirerek fetihsiz bir fatih edasiyle Istanbul'a girmekten utanmamıştır.
Bu soytarıca alayda beyaz bir ata binen Generali eski Roma usulünce dizginlerini iki askere tutturup etrafında hayasızca bağrışan Rum, Ermeni ve Yahudi döküntülerini selamlarken ne kadar maskara olduğunun farkında bile olmıyarak Fransa sefarethanesine gitmiştir.

15.02.1919  İtilâf Devletleri’nin her alanda Mütareke dışı hareketleri.
(itilaf kuvvetleri Istanbul'a girdikten sonra mütareke artık bir masal kitabı haline gelmiş ve Türk milletinin en mukaddes haklarına bile tecavuz edilmiye başlamıştır
Düşmanın bu gün sansürle polise iştirak etmesi ve daha doğrusu el atması işte bu cümledendir.

03.03.1919  Tevfik Paşa’nın istifası,Damad Ferid Paşa’nın sadareti.
Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nin iktidara geçmesi
Damad Ferid hükümetin başına musallat edilmiştir.

10.04.1919  Kars’ın Ermenilere işgal ettirilmesi.
Mütareke mucibince Türk ordusu 1914 hududuna çekilmek mecburiyetinde bırakıldığı için Kars Türkleri bir «Cenubugarbi Kafkas Hükümet-i muvakkate-i milliyesi» teşkil etmişlerse de, bu gün İngiliz işgal kuvvetleri Meclis-i-Milli binasını kuşatıp hükümet erkanını Batum ve Istanbul üzerinden Malta'ya göndererek Kars'ı Ermenilere vermişlerdir.

20.04.1919  Ardahan’ın Gürcüler tarafından işgali.
Türk kuvvetleri çekilince Gürcüler işgal etmişlerdir

29.04.1919  Antalya’nın İtalyanlar tarafından işgali.
Artık ortada bir Türk 'Ordusu kalmamış olduğu için elleri bağlı demek olan Türkiye'ye italyanlarla Yunanlılar bile tecavuza başlamışlardır.

11.05.1919  Yunanlıların Fethiye’yi işgali.

13.05.1919  İtalyanların Kuşadası’nı işgali.
Urfa, Antep, Maraş ve Adana Bölgesi’nin İngiliz ve Fransızların ortak işgali.

15.05.1919  İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali ve Batı Anadolu'da ilerlemeleri
 O sırada zafer sarhoşu olan galip devletler Türk tarihinin artık sona erdiğine hükmetmek gafletini göstermişlerdir.
Istanbul beynelmilel bir işgal altına alındıktan sonra Anadolu'nun paylaşılmasına kalkışılması işte bundandır; fakat aralarında rekabet ve ihtilaf vardır: İzmir'i, İtalyanlar istedikten sonra Yunanlıların ağır bastıklarından bahsedilir.
İzmir'e çıkarılan ve vaktiyle asırlarca Türk tabiiyyet ve himayesi altında Katolik-Latin taarruzundan masun yaşadıkları için mevcudiyyetlerini bile bize medyun olan Yunan askerlerinin başında miralay Saphiropolis isminde bir cani vardır
O sırada Aweroff ve Limnos zırhlıları da, limandadır.
Yunan barbarları karaya çıkar çıkmaz fes giyen veyahut «Zito Venizelos! demiyen masum ve silahsız insanların hepsini öldürmiye başlamışlardır
17 nci kolordu Askerlik dairesi reisi cennetmekan Süleyman Fethi Bey'in Türk ordusu tarihine şeref veren şanlı şehadeti işte o sıradadır;
Yunan vahşileri bu muhterem Türk askerine «Zito Venizelos!» diye bağırmasını teklif edince kahraman zabitimiz:
Ben Türk askeriyim, öyle şey söyliyemem! dediği için Ortaçağ barbarlarına rahmet okutacak bir vahşetle kahpece şehid edilmiştir.
o sırada otuz Türk zabiti daha şehid edildikten başka,halktan bazı. ihtiyarlar denize atılmış ve dükkanlar yağma edilmiştir.
Türk milleti namına ilk kurşun işte o sırada atılmıştır:
Yağız çehreli bir Türk genci bu ilk kurşunuyla Yunan bayrakdarını gebertip yere sermiş ve ondan sonra da son kurşununa kadar tek başına harbetmiştir; mubarek adı bile belli olmıyan bu arslan yavrusunu milli tarihimiz daima hürmet ve minnetle yad edecektir
Ona yakışan yegane isim "Türk» ismidir.
Yunan barbarları o gün bütün Türk askerlerini esir almışlardır.
Bütün gün katliam ve yağma ile geçmiş, ırzlara tecavuz edilmiş medeni denilen Avrupa ve Amerika o müdhiş sahneyi Hıristiyanlık taassubiyle, yani lezzetle seyretmiştir
Ayni gün Menteşe=Muğla sahilleri italyan işgaline uğradığı gibi, Yunanlılar da izmir'den sonra Urla, Çeşme, Torbalı,Menemen, Manisa, Bayındır ve Selçuk=Efes,Aydın, Ayvalık ve Tire, Nazilli, Bergama şehirleriyle kasabalarını işgal Menemen ahalisini katliam etmişlerdir.
Kütle halinde ilk mukavemet ödemiş civarında yapılan bir müsademe ile başlamıştır.
O sırada Yunanlllara rekabet eden İtalyanlar da Burdur'u işgal etmişlerdir. Trakya'nın işgali de bu sıradadır.

30.04.1919  Dokuzuncu Ordu Müfettişliğinin kurulması.

05.05.1919  Dokuzuncu Ordu Müfettişliğinin Yetki ve Selahiyetlerini belirleyen talimat hazırlanması.

14.05.1919  Mustafa Kemal’in Damad Ferid Paşa ile görüşmesi.

16.05.1919  Mustafa Kemal’in, son defa olarak Vahdeddin ile görüşmesi.
 Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul Hükümeti tarafından Anadolu'ya gönderilmesi Mustafa Kemal’in Bandırma vapuru ile Samsun’a hareketi.

19.05.1919   Samsuna çıkış

26.05.1919   Padişah’ın başkanlığında Saltanat Şurası’nın toplanması.

06.06.1919  Damad Ferid Paşa ve Heyetin Paris Barış Konferansı’na hareketi.

22.06.1919  Amasya Genelgesi 

03.07.1919  Damad Ferid ve Heyetin Paris’ten İstanbul’a geri dönüşü.

20.07.1919  Damad Ferid Paşa’nın istifası.

23.07.1919  Erzurum Kongresi 

Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kuruldu. 
Cemiyet Ermeni tehlikesine karşı alınacak tedbirleri görüşmek üzere Erzurum'da bir kongre toplamaya karar verdi.
Erzurum Kongresi'ne katılan Mustafa Kemal. kongreye başkan seçildi.

Kongre sonunda şu kararlar alındı:1. Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür parçalanamaz (Birbirinden ayrılamaz).2. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı, millet hep birlikte direniş ve savunmaya geçecektir.3. Doğu illerinin ve bütün vatanın bağımsızlığı, Osmanlı Hükümet tarafından sağlanamazsa, geçici bir hükümet kurulacaktır.
Bu hükümet milli bir kongre tarafından seçilecek, kongre toplanmışsa seçimi Temsil Heyeti yapacaktır.
4. Milli kuvvetleri (Kuva-yi Milliyeyi) etkili, milli iradeyi hakim kılmak esastır.5. Hrıstiyan unsurlara (azınlıklara) siyasi hakimiyetimizi ve sosyal dengemizi bozucu haklar ve ayrıcalıklar verilemez.
Ancak bu vatandaşların can, mal ve ırzları her türlü saldırıdan korunacaktır.
6. Manda ve himaye kabul olunamaz.7. Milli Meclis derhal toplanmalı, hükümetin çalışmaları meclis denetimi altına girmelidir.Erzurum Kongresi'nin Önemi: Erzurum Kongresi Doğu Anadolu'nun Ermenilere verilmesini engellemek amacıyla Doğu Anadolu'dan gelen delegelerle toplanmıştı.
Amacı, toplanış şekli ve yapısı bölgesel bir kongre idi.
Ancak Mustafa Kemal'in kongreye katılımı ve kongre üyelerini yönlendirmesiyle bütün yurdu ilgilendiren milli kararlar alındı.
Kongre, Mustafa Kemal başkanlığında dokuz kişilik Temsil Heyetini seçerek çalışmalarını tamamladı.Kongrede alınan kararlar İstanbul'da bulunan İngiliz ve Fransızları rahatsız etti. Onlar bu kongreyi bir ihtilal başlangıcı olarak kabul ettiler.
Mustafa Kemal Paşanın diğer çalışmalarının engellenmesi için İstanbul Hükümetine baskı yapmaya başladılar.
İstanbul Hükümetinin Mustafa Kemal ve Rauf Beyin tutuklanması emrini Kazım Karabekir Paşa, uygulamayarak Mustafa Kemal Paşayı desteklemiştir. 
YANİ
Bitlis, Erzurum, Sivas ve Trabzon delegelerinin katılmasıyla toplanmış Bölgesel; aldığı kararlar bakımından Ulusal nitelikli bir kongredir. Mustafa Kemal Başkan seçilmiştir. “Yurt parçaları bir bütündür, parçalanamaz. Osmanlı devleti dağılırsa, Ulus birlikte direnecek ve yurdu savunacaktır. İstanbul Hükümeti bağımsızlığı sağlayamaz ise ulusal kongrenin seçeceği geçici bir hükümet kurulacaktır.” İlk kez Vatan bütünlüğü, Ulusal Egemenliğin sağlanması gerektiği ve İLKKEZ yeni bir devletin kurulması düşüncesi belirtilmiştir. İlk kez manda ve himaye kabul olunmaz düşüncesiyle, İlk kez yabancılara İmtiyaz verilemeyeceği düşünceleri belirtilmiştir.

21.07.1919  Damad Ferid Paşa’nın üçüncü sadareti.

30.07.1919  Damad Ferid’in, Erzurum Kongresi Başkanı Mustafa Kemal’i tutuklaması için Kâzım Karabekir Paşa’ya telgrafı.

03.09.1919  İstanbul Hükûmeti’nin, Elazığ Valisi Ali Galip vasıtası ile Sivas Kongresi’ni dağıtmak teşebbüsü.

04.09.1919  Sivas Kongresi

12.09.1919  Mustafa Kemal Paşa’nın “İstanbul Hükûmeti, Anadolu’ya hakim değil, tabii olmak zorundadır” tamimi.

21.09.1919  Kuvay-ı İnzibatiye’nin Kuvay-ı Milliye’ye karşı İstanbul Hükûmeti tarafından kurulması.
«Kuvay-ı-İnzıbatiyye» kumandanı çerkes Anzavur'un Anadolu harekat-ı milliyesine karşı mücadeleye başlaması.
Damad-Ferid'in en büyük şenaati, Anadolu'da vatanını, ocağını ve milli şerefiyle namusunu müdafaa için silaha sarılmış olan kuvay-ı-milliyyeye karşı Zabtiye Jandarma neferliğinden yetişme çerkes Anzavur Paşa kumandasında «Kuvay-ı-inzıbatiyyen ismiyle bir tenkil kuvveti teşkil etmiş ve bu suretle istilacı düşmanlarla el-birliğine kalkışmış olmasıdır
Aklınca bu suretle galip devletlerin teveccühünü kazanmak istemiştir! Tabii bu derme çatma kuvvet taslakları hiç bir şey yapamamışlardır

30.09.1919  Damad Ferid Paşa’nın istifası.

02.10.1919  Ali Rıza Paşa’nın sadarete tayini.

04.10.1919  Anadolu ile İstanbul ilişkilerinin yeniden kurulması.

10.10.1919  Varlıklarını Türk adaletine medyun olan patriklerin galip devletlerden bütün Türkiye'nin işgalini istemeleri.O sırada devletin başındaki büyük gailelerden biri de işgal kuvvetlerine istinad eden hıristiyanların fırsattan istifade ederek yaptıkları unutulmaz azgınlıklar gösterilebilir

09.10.1919  Bahriye Nazırı Salih Paşa ile Mustafa Kemal arasında “Amasya Mülakatı” görüşmeleri.

22.10.1919  Amasya protokolunun imzalanması.

29.11.1919  Mustafa Kemal ve Heyet-i Temsiliye arasında toplantı. Meclis-i Mebusan’ın İstanbul’da açılmasının kabulü.

12.01.1920  Meclis-i Mebusan’ın İstanbul’da açılması.

28.01.1920 “Misak-ı Milli”nin, İstanbul Meclisi’nde kabul edilmesi.

11.02.1920  Maraş'ın Fransızlar tarafından tahliyesi.

08.03.1920  Ali Rıza Paşa’nın istifası, sadarete Salih Paşa’nın tayini.

16.03.1920  Meclis-i Mebusan’ın İngilizler tarafından basılması.

16.03.1920  Istanbul'un galip devletler tarafından askeri işgal altına alınması. Istanbul esasen düşman işgali altında bulunduğuna göre, bu yeni hamle mevcud işgalin teşdidi mahiyetindedir:
Bir çok kimseler Malta'ya sürülmüş, galipler idare-i örfiyye ilan etmiş ve her türlü ictimalar idam cezasiyle men'edilmiştir. 

16.03.1920  İngilizler'in Eskişehir ve Afyon-Karahisar'dan çekilmesi.

02.04.1920  Salih Paşa’nın istifası, Damad Ferid’in 4. kez sadareti.

10.04.1920  Meclis-i Mebusan’ın feshedilmesi.
İtilaf işgal kuvvetlerinin İstanbul'daki resmi binalara girmeleri,
Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nın dağıtılması ve kapanması

10.04.1920  Fransızların Urfa'dan çekilmesi.

10.05.1920  Osmanlı Heyeti’nin Paris Barış Konferansına katılmaları.

11.05.1920  Ferid Paşa hükümetinin Mustafa Kemal'i idama mahkûm etmesi ve askerlikten tardı

10.06.1920  Damad Ferid’in Paris konferansına katılmaları.

20.06.1920  Zonguldak'ın Fransızlar tarafından işgali.

24.06.1920  Alaşehir'in Yunanlılar tarafından işgali

30.06.1920  Balıkesir'in Yunanlılar tarafından işgali
Edremid'in sukutu.

02.07.1920  Bandırma, Kirmasti, Mudanya,Gönen ve Karacabey'in Yunanlılar tarafından işgali.

06.07.1920  İzmit'in sukutu.

08.07.1920  Bursa'nın Yunanlılar tarafını işgali.

23.07.1920  Bir Ermeni alayının Adanaya girmesi
Tekrdağı'nın Yunanlılar tarafından işgali

22.07.1920  Lüleburgaz'ın sukutu.

25.07.1920  Edirne'nin Yunanlılar tarafından işgali.

26.07.1920  Kırklareli'nin Yunanlılar tarafından işgali.

22.07.1920 Padişah’ın Yıldız Sarayı’nda Saltanat Şurası’nı toplaması.

31.07.1920 Damad Ferid Paşa’nın istifası ve 5. sadareti.

10.08.1920  Damad Ferid ve yeni kabine tarafından Paris’te “Sevr” andlaşmasının imzalanması. 
Ana hatları 24 Nisan 1920'de San Remo Kanferansı'nda kararlaştırılan Sevr Antlaşması, 11 Mayıs 1920'de incelenmek üzere Osmanlı Hükümeti'ne verilmişti. Antlaşması'nın kabulünü kolaylaştırmak ve Sevr hükümlerini uygulamak üzere, İtilâf Devletleri'nin teşvik ve desteği ile Yunan ordusu da 23 Haziran 1920'de Anadolu'da ve Trakya'da saldırıya geçti. Bursa'nın, Balıkesir'in, Uşak'ın ve Nazilli'nin ardarda işgali ile Sevr'in uygulanmasını sağlamak ve Antlaşma maddelerinde herhangi bir değişikliğe meydan vermemek bu saldırıda esas amaç olmuştu. Sultan Vahdeddin'in başkanlığında toplanan Şûra-yı Saltanat 22 Temmuz 1920'de "zayıf bir mevcudiyeti, mahva tercih edilmeğe değer" görerek Antlaşma'nın onanmasına karar vermiştir. Tevfik Paşa'nın, Türk topraklarını parçalayan, millî şeref ve haysiyetle bağdaşmayan bu antlaşmayı imzalamaması üzerine Damad Ferit Paşa tarafından görevlendirilen Reşat Halis Bey, Hâdi Paşa ve Rıza Tevfik (Bölükbaşı) Bey Sevr Antlaşmasını 10 Ağustos 1920'de imzaladılar. 

Sevr Antlaşması'na göre, Osmanlı Devleti parçalanıyor, Türk Milleti de yasama hakkından yoksun bırakılıyordu. Rumeli sınırımız aşağı-yukarı İstanbul vilâyeti olarak tayin olunuyordu. Batı Anadolu ( İzmir ve havalisi) Yunanlılara veriliyordu. Güney sınırı ise, Mardin, Urfa, Gaziantep, Amanos dağları ve Osmaniye'nin kuzeyinden geçmekte ve bu sınırın güneyini Fransa'ya bırakmakta idi. Doğuda Bayazıt, Van, Muş, Bitlis ve Erzincan'ı içine alan bir Ermenistan, Irak ve Suriye arasında bir Kürdistan kurulacaktı. Bunun dışında, Türkiye'ye bırakılan topraklar nüfus mıntıkalarına ayrılmakta; İtalyanlar Antalya ve Konya, Fransızlar Adana, Sivas ve Malatya bölgesi üzerinde, İngilizler de Irak'ın kuzey kısmında nüfuz bölgeleri tesis ediyorlardı. İstanbul'da ise hükümet ve padişah oturacak fakat, İstanbul milletlerarası bir şehir olacak, Boğazlar'da ordusu, donanması, bütçesi ve organize kuruluşları ile bir komisyon bulunacaktı. Türklere bırakılan bölge, hakimiyet hakkı en ağır şekilde sınırlanmış, Ankara ve Kastamonu vilâyetleri ve dolayları idi. Sevr'e göre, memleket dahilinde bulunan azınlıklar Türklerden daha fazla haklara sahip oluyor, vergi vermeyerek, askeri hizmet yapmayarak imtiyazlı (ayrıcalıklı) bir durumda bulunuyordu. Türk tabiyetinden çıkanlar birçok yükümlülüklerden kurtuluyorlar, yeniden hiç kimsenin Türk tabiyetine de girmesine müsade edilmiyordu. 

Devletin askerî kuvveti, her bakımdan sınırlanarak azamî miktar 50.700 kişi olacak; tank, ağır top, uçak bulunmayacaktı. Askerlik de gönüllü olacak, donanma ise 7 gambot ve 6 torpidodan ibaret olup, donanmada denizaltı da bulunmayacaktı. Diğer taraftan mâlî ve iktisadî hükümler, Osmanlı Hükümeti ile Meclisin yetkilerini hiçe saydıracak şekilde sınırlayıcı ve külfet teşkil eder mahiyette olup, Osmanlı Devleti'ni İtilâf Devletlerinin müşterek sömürgesi haline getiriyordu. İngiliz, Fransız ve İtalyan devletlerinin temsilcilerinden kurulu Mâli Komisyon, Osmanlı Devleti'nin gelir ve giderlerini düzenlemekte ve devletin yetkilerini devletlik sıfatı ile bağdaştırılmayacak şekilde bağlamakta idi.
Sevr Antlaşması'nın Osmanlı Hükümeti'nce imzalanması, Anadolu'daki millî mücadele azmini kuvvetlendirmiş, halkın İstanbul Hükümeti'nden ümitlerini kesmesine neden olmuştur. Büyük Millet Meclisi 19 Ağustos 1920 tarihli toplantısında, Sevr Antlaşması'nı imzalayan ve bunu onaylayan Şûra-yı Saltanat'ta bulunanları vatana hıyanetle itham ederek vatansız sayılmaları kararını aldı. Aynı zamanda Büyük Millet Meclisi Hükümeti bu antlaşma ile kendini hiç bir surette bağlı görmediğini de ilân etti.

19.08.1920  Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Sevr anlaşmasını imza edenler ve Saltanat Şurası’nda olumlu oy verenlerin vatan haini olarak ilan edilmesi

29.08.1920  Uşak'ın Yunanlılar tarafından işgali.

17.11.1920  Damad Ferid Paşa’nın istifası.

21.11.1920  Tevfik Paşa’nın 6. sadareti (Osmanlı Devleti’nin son başbakanı).

03.13.1920  Gümrü Antlaşması'nın imzalanması

06.01.1921   Birinci İnönü Muharebesi

20.01.1921  Tevfik Paşa’nın Londra Konferansına çağrılması.
Tevfik Paşa ve Mustafa Kemal Paşa arasında,Londra konferansına gönderilecek heyet üyelerinin seçimi için telgraflaşmalar.
Hem Istanbul, hem Ankara hükumetleri davet edilmiş,Istanbul hey'etine Sadra'zam Tevfik Paşa, Ankara hey'etine Hariciyye vekili Bekir Sami Bey riyaset etmiştir
Tevfik Paşa milli birlik namına sözü Bekir Sami Bey'e bırakmışsada anlaşma imkanı olmamıştır; yegane netice Ankara hükümetinin resmen tanınmış olmasından ibarettir.
Bu konferans 12 Mart'a kadar devam etmiştir

27.02.1921 Türk Dışişleri Bakanı Bekir Sami Bey ve Heyeti’nin 13 gün süren Londra Konferansına katılmaları.
Sadrazam Tevfik Paşa’nın konferansta “Ben sözü Türk Milleti’nin gerçek temsilcisi olan BMM Başdelegesine bırakıyorum” diyerek yetkiyi teslim etmesi.

15.03.1921  İttihad ve Terakki firarilerinden eski Sadrıa'zam Tal'at Paşa'nın Berlin'de bir Ermeni milliyetçisi tarafından katli.
(Kaatilin ismi Salamon Tayliryan'dır: 24 yaşlarında bir talebe olduğundan bahsedilir; Tal'atın beynini parçalıyan kurşun sağ gözünden çıkmıştır).

31.03.1921  İkinci İnönü Muharebesi

28.04.1921  İzmit'in Yunanlılar tarafından işgali.

07.06.1921  Averof zırhlısı Samsun'u topa tuttu

13.07.1921   Afyon-Karahisar'ın Yunanlılar tarafından işgali.

17.07.1921   Kütahya'nın Yunanlılar tarafından işgali.

19.07.1921  Eskişehir'in Yunanlılar tarafından işgali

21.07.1921  İttihad ve Terakkiden eski Bahriye Nazırı ve Suriye Kumandanı Cemal Paşa'nın Tifliste Ermeniler tarafından katli

03.09.1921  Sakarya Meydan Muharebesi (23.08.1921-13.09.1921)

20.09.1921   Fransa ile barış

04.08.1922  İttihad-ve-Terakki firarilerinden eski Harbiye nazırı ve Başkumandan vekili Enver Paşa'nın Buhara'da maktul düşmesi.

 27.08.1922   Başkomutanlık Meydan Muharebesi

27.08.1922   Afyon-Karahisar'ın istirdadı.

18.08.1922   Son Yunan kıt'aların Çeşmeden vapurla firarı.

09.09.1922  İzmir'in kurtuluşu ve Bursa'nın istirdadı

10.09.1922 Tevfik Paşa Kabinesi’nin Sakarya Zaferini kazanan Başkumandan Mustafa Kemal Paşa’ya tebrik telgrafı.

22.09.1922  Damad Ferid Paşa’nın yurtdışına kaçışı.
Karısı Mediha Sultan ile Fransa'nın Nice şehrine kaçtı.

11.10.1922  Mudanya Mütarekesinin imzalanması.

29.10.1922  Vahdeddin’in Refet Paşa ile görüşmesi.

30.10.1922  TBMM’nde Saltanat ve Hilâfet hakkında görüşmeler.

01.11.1922  TBMM’nde saltanatın kaldırılması.

04.11.1922  Sadrazam Tevfik Paşa ve Kabinesi’nin istifasını Padişah Vahdeddin’e sunması.

10.11.1922  Vahdeddin’in son Cuma selamlığı.

16.11.1922  Padişah Vahdeddin’in, İngiliz himayesini istediğini bildiren mektubu, İstanbul İşgal Kuvvetleri Komutanı General Harrington’a göndermesi.

17.11.1922  Sultan VI. Mehmed Vahdeddin’in Malaya isimli İngiliz vapuru ile ülkeden kaçışı.
Ankara’nın niyetini anlayan Sultân Vahidüddin, hem yeni kurulacak olan devlete zorluk çıkarmamak ve hem de daha fazla hakaretlere maruz kalmamak için, 18 Kasım 1922’de İstanbul’u terk etmiştir.
Zaten 5 Kasım 1922’de resmen Osmanlı Devleti tarihe gömülüyor ve İstanbul Ankara’da kurulan milli devletin hâkimiyeti altına giriyordu.

18.11.1922  Veliahd Abdülmecid’in TBMM tarafından Halife seçilmesi.

29.10.1923  Mustafa Kemal Paşa ve Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurulması

İşgal kuvvetlerinin Istanbul'dan çekilmesi.
Dolmabahçe meydanında iki taraf bayrakları karşılıklı olarak selamlandıktan sonra askerler gemilerine binmişlerdir.
Osmanlı payıtahtı 3 sene, 6 ay, 16 gün düşman işgali altında kalmıştır


 

 

1299-1326 yılları

Osman Gazi 



1299 - Söğüt'de Osmanlı'nın Osman Gazi tarafından kurulması
1300 - Yondhisar ve Yenişehir kalelerin fethi. 1300 - Yenişehir'in başşehir yapılması.
1302 - Koyunhisar Muharebesi Osman'ın bölgede lider olması. Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşu
1302 - Köprühisar'ın Fethi 1303- İznik Kuşatması Örnek bir medrese
1303 - Marmaracık Kalesi'nin Fethi
1306 - Dinboz Savaşı sonucunda Kestel, Kete ve Ulubad kalelerinin fethi. 1306 - İlk askeri antlaşma 1307 - İznik'in sıkıştırılması ve Yalova akını.
1308 - Ulubat gölü üzerindeki Alyos adası, Aygut Alp’in oğlu Kara Ali tarafından barış yoluyla teslim alındı.
1308 - İmralı Adası'nın Fethi ve Osmanlıların Marmara Adası'na dayanmaları.
1308 - Koçhisar'ın Fethi
1313 - Harmankaya Tekfuru Köse Mihail'in Müslüman olması, kalesi ve taraftarları ile birlikte Osmanlılara katılması. Karesi Beyliği
1320 - Osman Gazi’nin rahatsızlığı nedeniyle oğlu Orhan Bey yönetimi ele aldı.
1321 - Mudanya'nın fethi 1324 - Umur-Han Beyliği elindeki Akyazı'nın fethi.

1326-1362

Orhan Gazi


1326 - Orhan Gazi'nin tahta geçişi
1326 - Bursa'nın Osmanlılar tarafından alınışı
1331 - İznik'in Osmanlılar tarafından alınışı
1331 - İlk Osmanlı medresesinin İznik'te Orhan Gazi tarafından kurulması
1334 - Karesi Beyliği'nin ilhakı
1337 - Kocaeli'nin Fethi
1345 - karesi beyliğinin Osmanlı`lara katılması
1346 - Orhan Gazi'nin Kantakuzenos'un kızı ile evliliği ve Bizans ile ittifakı
1349 -1352 - Bizans'a yardım için Süleyman Paşa'nın Rumeli'ye geçişi ve Çimpe Kalesi'nin Osmanlılar tarafından üs olarak alınışı 

1352 - Osmanlılar'ın Cenevizliler'e Osmanlı topraklarında serbest ticaret yapma imtiyazı vermeleri
1353 - Çimpe Kalesi'nin Osmanlılar tarafından alınışı
1354 - Gelibolu'nun Osmanlılar tarafından alınışı
1361 - Edirne'nin fethi
1361 - Edirne'nin başkent oluşu
1362 - Orhan Gazi'nin vefatı ve I. Murat'ın tahta çıkışı


1362-1389

I.Murat

1362 - Orhan Gazi'nin vefatı ve I. Murat'ın tahta çıkışı
1362 - İlk müzikli spor gösterisi: Edirne Kırkpınar yağlı güreşleri
1362 - Kadıaskerliğin teşkili
1363 - Pençik Kanununun çıkışı
1364 - Sırpsındığı Savaşı
1366 - Gelibolu'nun Osmanlıların elinden çıkışı
1371 - Çirmen Savaşı 1376 - Bulgar Krallığı'nın Osmanlı hakimiyetini kabulü
1377 - Gelibolu'nun Osmanlılar'a iadesi
1385-1386 - Niş ve Sofya'nın Osmanlılar tarafından alınışı
1388 - Ploşnik Muharebesi ve Balkan ittifakının teşekkülü
1389 - I. Kosova Savaşı
1389 - I. Murat'ın ölümü, Yıldırım Bayezid'in tahta geçişi...


1389-1403

Yıldırım Beyazıt



1389 - I. Murat'ın ölümü, Yıldırım Bayezid'in tahta geçişi
1390 - Aydın-Saruhan-Germiyan-Menteşe beyliklerinin ilhakı
1390 - Karaman Seferi, Konya'nın kuşatılması
1390 - Gelibolu Tersanesi'nin inşası
1391 - İstanbul'un kuşatılması
1391 - Eflak Prensliği ilk kez haraç vermeyi kabul etmiştir.
1392 - Üsküp'ün fethi
1392 - Candaroğulları Beyliği'nin Osmanlı topraklarına katılması.
1392 - Hamitoğulları Beyliği'nin Osmanlı topraklarına katılması.
1392 - Kırkdilim Muharebesi
1392 - İşkodra'nın fethi
1393 - Amasya'nın fethi
1393 - Tırnova'nın fethi Böylece siyasi anlamda devam eden Bulgar krallığı tümüyle kaldırılarak Bulgaristan’ın tamamı ele geçirildi
1395 - Anadolu Hisarı'nın inşa edilmesi.
1396 - Niğbolu Savaşı
1397-1398 - Karaman Beylerbeyliği'nin Osmanlı hakimiyetini kabulü
1398 - Kadı Burhaneddin'in ölümü
1398 - Karadeniz beyliklerinin ilhakı
1400 - Bursa'da I. Bayezid tarafından Ulu Cami'nin yaptırılması; İlk Osmanlı Darü'ş-şifa'sının Yıldırım Bayezid tarafından inşa edilmesi
1402 - Ankara Savaşı ve Yıldırım Bayezid'in esir düşmesi

Fetret Devri..

1402 - 1413 - Fetret Devri, iç karışıklıklar Timur'un Anadolu'ya seferi ve Ankara Muharebesi'nden sonra Anadolu'da önemli ilerlemeleri
1409 - Süleyman Çelebi tarafından Türk Edebiyatı'nda ilk mevlid örneği olan Vesiletü'n-Necat adlı eserin yazılışı


1411 - I. Mehmed'in tahta çıkışı

1413-1421

Mehmet Çelebi



1413 - I. Mehmed'in duruma hakim olup devleti yeniden kuruşu
1416 - Şeyh Bedreddin isyanı
1416 - Macaristan Seferi  1417 - Avlonya'nın fethi 1418-1420 - Samsun bölgesinin Osmanlılar tarafından alınışı
1419-1424 - Bursa'da Hacı İvaz'a I. Mehmed tarafından Yeşil Cami'nin yaptırılması
1421 - Çelebi Mehmed'in ölümü ve II. Murad'ın tahta geçişi

1421-1451

II.Murat



1422 - Mustafa Çelebi'nin (Düzme) bertarafı
1422 - Osmanlılar tarafından yapılan ilk kapsamlı İstanbul Kuşatması
1425 - Molla Fenari'nın ilk Şeyhülislam olarak tayini
1425 -1426 - Tekeoğulları Beyliği'nin topraklarının Osmanlılara geçmesi 1427-1428 - Germiyanoğulları Beyliği'nin topraklarının Osmanlılara geçmesi
1430 - Selanik'in Fethi
1432 - Fatih Sultan Mehmed'in doğumu
1434 - Edirne'de II. Murad tarafından Muradiye Camii'nin yaptırılması
1439 - Semendire'nin Osmanlılar tarafından alınışı
1444 - II. Murat'ın tahttan çekilişi, II. Mehmed'in tahta geçişi ve Varna Savaşı
1445 - II. Mehmed'in tahttan çekilişi ve II. Murad'ın ikinci defa geçişi
1447 - Edirne'de II. Murad tarafından Üç Şerefeli Camii'nin yaptırılması
1448 - II. Kosova Savaşı
1451 - II. Murad'ın ölümü ve II. Mehmed'in ikinci defa tahta geçişi

 1451-1481

Fatih Sultan Mehmet



1451 - II. Mehmed'in ikinci defa tahta geçişi
1453 - İstanbul'un fethi, Ayasofya'nın camiye çevrilmesi
1453 - Enez'in Fethi
1454 - II. Mehmed'in Birinci Sırbistan Seferi
1455 - II. Mehmed'in İkinci Sırbistan Seferi
1455 - Boğdan Voyvodalığı'nın Osmanlı'ya bağlılığını bildirmesi
1456 - II. Mehmed'in Üçüncü Sırbistan Seferi, Belgrad kuşatmasının başarısız olması
1458 - II. Mehmed'in Birinci Mora Seferi, Atina'nın Fethi
1459 - II. Mehmed'in Dördüncü Sırbistan Seferi, Başkent Semendire'nin Fethi ve Sırbistan'ın tamamen ilhakı
1460 - II. Mehmed'in İkinci Mora Seferi, Mora'nın Fethi
1461 - Trabzon Rum İmparatorluğu'nun Osmanlılar tarafından yıkılışı
1461 - Candaroğulları Beyliği'nin ilhakı
1461 - Cenevizlilerden Amasra'nın alınışı
1462 - II. Mehmed'in Eflak Seferi, Eflak'ın tekrar Osmanlı idaresine girmesi
1463 - Osmanlı-Venedik Savaşı'nın başlaması
1463 -1470 - İstanbul'da Fatih Külliyesi'nin inşaası
1463 - II. Mehmed'in Birinci Bosna Seferi, Bosna'nın Fethi
1464 - II. Mehmed'in İkinci Bosna Seferi, Bosna'nın fethinin tamamlanması
1466 - II. Mehmed'in Karaman seferi
1466 - II. Mehmed'in Birinci Arnavut Seferi
1467 - II. Mehmed'in İkinci Arnavut Seferi
1468 - Karamanoğulları Beyliği'nin Osmanlılar tarafından yıkılışı
1468 - II. Mehmed tarafından İstanbul'da Topkapı Sarayı'nın tesisi
1470 - Eğriboz'un Fethi, Ağrıboz adasının fethi
1470 - Kıreli Muharebesi, Akkoyunlular'a karşı zafer
1473 - Otlukbeli Savaşı'nda Akkoyunlu ordusuna karşı zafer
1475 - Kefe ve Azak'ın Cenevizlilerden alınışı
1475 - Kırım hanı Mengli Giray Han'ın Cenevizlilerin elinden kurtarılması ve Kırım'ın Osmanlı'ya bağlanması
1475 - Başarısız Boğdan seferi
1476 - Boğdan seferi, Boğdan kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı
1478 - II. Mehmed tarafından ilk altın paranın darbettirilmesi
1478 - II. Mehmed'in Üçüncü Arnavut Seferi seferi, Arnavutluğun tamamen fethi
1479 - Korfu hariç tüm İyonya adalarının fethi
1479 - Osmanlı-Venedik Antlaşması ile Fatih'in Venedikliler'e Trabzon ve Kefe'de ticaret yapma hakkı tanıyan ahidname vermesi
1480 - Otranto Seferi
1480 - Başarısız Rodos Kuşatması
1480 - Kadıaskerliğin Rumeli ve Anadolu olarak ikiye ayrılmasımmm

1481-1512

II.Beyazıt



1481 - Mısır seferine çıkan II.Mehmed'in ölümü ve II. Bayezid'in tahta çıkışı 1482 - Cem Sultan'ın mağlubiyeti, Rodos'a ilticası
1483 - Morova Seferi ve Hersek'in ilhakı
1484 - Boğdan Seferi ve Kili ile Akkirman'ın fethi
1485 - Osmanlı-Memlük mücadelesinin başlaması
1486 - Musiki ile tedavi yapan ilk devlet hastanesi (Edirne, II. Bayezid Külliyesi Şifahanesi)
1488 - II. Bayezid tarafından Edirne'de Bayezid Darü'ş-şifası'nın yapımı
1489 - Memlüklere karşı toprak kaybı
1491 - Osmanlı-Memlük Barışı
1492 - Macar Seferi
1492 - İspanya'dan çıkarılan Yahudiler'in de Osmanlı Devleti'nin himayesine girmesi
1494 - Şehzade Süleyman'ın doğumu
1495 - Macarlarla mütareke, Cem Sultan'ın ölümü
1497 - İlk Rus elçisinin İstanbul'a gelişi
1498 - Lehistan Seferleri
1499 - Venedik Harbi
1500 - Modon, Navarin ve Koron'un alınışı
1502 - Venedikle sulh
1508 - Çaul seferi
1509 - Diu seferi
1511 - Şahkulu Baba Tekeli isyanı, Şehzade Selim Hareketi
1512 - II. Bayezid'in tahttan çekilişi, I. Selim'in tahta geçişi


 
 
Bugün 13 ziyaretçi (21 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol