1451-1512

1451 Sultan II. Mehmed’in ikinci defa törenle tahta çıkışı. (19 Yaşında)


Şehzade küçük Ahmed’in “Nizam-ı Alem” için boğdurulması.


Karaman isyanının bastırılması.
Pâdişâh karşısında tutunamayan İbrâhim Bey, Taşeli’ne çekildi ve âlim bir zât olan Molla Velî vasıtasıyla sulh istedi


Menteşe Beyliği’nin alınması.

Menteşeoğulları Beyliği ,Türkiye Selçuklu Devleti'nin çökmesi ve dağılmasıyla başlayan Anadolu Beylikleri döneminde Güneybatı Anadolu’da kurulmuş bir Türk beyliğidir. Sınırları aşağı yukarı bugünkü Muğla iline denk gelen bu beyliğin hakimiyeti, 13. yüzyılın ortalarından 15. yüzyılın başlarına kadar devam etti. Diğer Anadolu Beylikleri gibi Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetine girdi. Muğla ili Osmanlı Devleti 'nin son dönemlerine kadar Menteşe vilayeti olarak anıldı.


1452-«Cülûs bahşişi» âdetinin başlangıcı.
(Karaman seferinden dönen İkinci Mehmet Bursa’ya girerken Yeniçeriler dar bir yerde yolunu kesip cülûs bahşişi istemişler ve kendilerine “ on kese akça” dağıtılmadan padişaha yol vermemişlerdir;
Sonraları Osmanlı tarihinde bir çok münasebetsizliklerle mali buhranlara sebeb olan “ Cülûs bahşişi” âdetinin işte bu suretle başlamış olduğu rivayet edilir.


1452 II.Beyazıt doğdu


1452- Kütahya’nın Anadolu Beylerbeyliğine merkez olması


1452- Rumelihisarı’nın yapılması ve Anadoluhisarı’nın tamir edilmesi.

Bizans İmparatorluğu’na harp ilanı ve İmparatorun İstanbul kapılarını ördürmesi.

Dört aydan az bir zamanda bitirilen Rumeli Hisarı ile İstanbul’un Karadeniz’den ikmâl yolu tam kontrola alınmış oldu.
Ayrıca Karadeniz kıyılarına yayılan Venedik kolonilerinin de Venedik ile irtibatı kesilmiş oluyordu.
İstanbul’un muhâsarasına kadar da her geçen gemi, yükü, kalkış ve varış iskeleleri gibi bilgileri ve geçiş rüsûmunu (geçiş vergisi) altın olarak vermeye mecbur bırakılmış, vermeyen batırılmıştır.


1453 Haliç’in ağzına zincir gerilmesi.

(Bu meşhur zincir son Bizans imparatoru Onbirinci Konstantinos Paleoloğos’un emriyle Venedikli Bartholomeo Soligo tarafından konulmuştur.
Bir ucu Sarayburnu bir ucu Galata rıhtımında)

Şahi adı verilen büyük topun  İstanbul önlerine getirilmesi

(Fatih’in İstanbul muhasarası için Edirne’de döktürdüğü muazzam top Kânunusâni = Muharrem sonunda Edirne’den hareketle iki ayda İstanbul önlerine gelip Bizans sûrunun beş mil mesafesinde ve Iğrikapı karşısında muvakkaten mevzi almıştır.
Urbani isminde bir Macar ustasının döktüğü bu meşhur top o zamana kadar misli görülmemiş bir harp âletidir: Osmanlı ve Bizans menbâlarında bu müthiş top bir “ejder”e benzetilir.
Bunun yanında Türk mühendislerin muazzam toplarıda ondan geri kalmamıştır)


İstanbul çevresinin işgalinin başlaması. Türk ordusunun İstanbul önlerine gelmesi.


İstanbul surunun önünde Fatih’in karargâh kurması.


Donanmanın bir gece içinde, Kasımpaşa’dan Haliç’e karadan geçirilerek indirilmesi.



Fatih’in ordusu ile Cuma namazını kılarak kuşatma harekâtını başlatması.
Haliç-Marmara arasında kuşatma hattının kurulması
Teslim teklifinin Bizans İmparatoru tarafından reddedilmesi.
Harp harekatının başlaması.

29.05.1453 İstanbul’un Fethi
(Ayrıntılar)




Fatih’in İstanbul’a girişi.

Çağ değişimi.
Ortaçağın bitmesi.
Yeniçağın başlaması.
İstanbul’un devletin merkezi olması.
Fatih’in Batı Hristiyanlığına karşı,Doğu Hristiyanlığını himayesi altına alarak yeni bir Rum Ortodoks Patriki tayin etmesi.


1453 Veziriazam Çandarlı Halil Paşa’nın azledilmesi.
Yerine ikinci vezir Mahmud Paşa’nın görevlendirilmesi.

Çandarlı Halil Paşa’nın iş başından atılması demek, Osmanlı devletinde Türk unsurunun yerine dönmeler ve devşirmeler zümresinin kat’î olarak iş başına gelmeleri demektir. 
Mahmud, Rum-Mehmet, İshak ve Gedik-Ahmed Paşalar gibi Vezir-i-a’zamların hiç biri Türk değildir ve bilâkis hepsi devşirme ve dönmedir.
İstanbul fethinden itibaren Osmanlı imparatorluğunun iş başında umumiyetle yabancı unsurların teselsülü işte bu Mahmud Paşa ile başlamış ve bu tarihten saltanatın ilgasına kadar Vezâret-i-uzmâ veyahut Sadâret-i-uzmâ denilen Başvekillik makamında pek az Türke mukabil hep Rum, Hırvat, Arnavut, Boşnak, Pomak, İtalyan, Arap, Ermeni ve muhtelif Kafkas milliyetlerine mensup yabancı vezirler teselsül etmiştir.


1453 Çandarlı Halil İdam edildi
İstanbul kuşatması sırasında Avrupa'da yeni bir haçlı ittifakı ortaya çıkacağından kuşkulandığını ve bu nedenle kuşatmatın zayıflatılmasını ve hatta kaldırılmasını II. Mehmet'e tavsiye etti.
Bu tavsiyeleri orduda ve devlet kapılarında Çandarlı Halil Paşa'nın Bizans'tan rüşvet aldığı söylentilerinin dolaşmasına neden oldu.
29 Mayıs'ta İstanbul fethedilmesinden hemen sonra 1 Haziran 1453'de
II. Mehmet bu dedikoduları çok ciddiye aldığını açıklayarak başvezir Çandarlı Halil'i görevinden azletti.
Çandarlı Halil Paşa Yedikule’de Altın Kapı’da kırk gün hapis edildi,daha sonra idam edildi.


İstanbul Valiliğine Süleyman Bey’in,
Kadılığına Celalzade Bey’in atanması.


1453 Silivri Kalesi’nin teslim olması.

(Muhasaradan evvel İstanbul civarı Bizanslılardan temizlenirken tahkimâtının sağlamlığına güvenen Silivri kalesi teslim olmaktan imtina etmiştir.
Bizans idaresi devrinde bazan saltanat müddailerinin ve bazan da imparatorluk hanedanmdan bir takım prenslerin merkezi olduğu için mühim bir şehir sayılan Silivri’de Kantakuzinos hanedanının sonradan harab olmuş bir sarayı da vardır.
Muhasaradan evvel buraya Bizans’dan kaçmış bir çok mühim adamların toplanmış olduğu da rivayet edilir.
İstanbul’un sukutu üzerine artık hiç bir ümitleri kalmıyan Silivri müdafileri hayatlarına dokunulmamak şartiyle teslim olmuşlardır).


1453 İmroz, Limni ve Taşoz’un Devlet topraklarına katılmaları.

(İstanbul’un fethine doğru Bizans imparatorluğunun idaresinde yalnız İmroz, Limni ve Taşoz adaları kalmıştır. Bizans’ın sukutiyle son imparator Onbirinci Konstantin’in maktul düşmesi ve bir taraftan da İstanbul limanındaki Türk donanmasının Gelibolu’ya gelişi bu Bizans adalarını dehşet içinde bırakmış ve panike kapılan ahali Italyan gemileriyle Eğriboz, Sakız ve Girit adalarına doğru muhaceret etmiye başlamıştır.
Son Bizans müverrihlerinden İmrozlu Kritovulos bu sırada vatanında bulunduğu için İmroz ve Limni halkını teskin edip muhaceretin önüne geçmiş ve Gelibolu’da bulunan donanma kumandanı Hamze Bey’e adam göndererek hem bu adaların ânî bir taarruzdan masun kalmasını temin etmiş, hem bunların iltihakım arzetmek üzere Fatih nezdine gönderilecek elçilerin kabulüne delâlet etmesini istemiştir)


1453 Enez, Midilli ve Ceneviz Beyleri’nin tabiyetlerini bildirmeleri.


1454 Venedik Cumhuriyeti ile barış imzalanması.

(Venediklilerden alınan 236 bin altın Osmanlı hâzinesi için çok büyük bir vâridât demektir; Haraçlar, ganimetler ve esir fidyeleri istilâ devrinde hem devlet hâ­ zinesini, hem memleketin İktisadî seviyesini yükseltip zenginleştiren en mühim menbâlardandır.
Bu mali ve ticarî şartlardan başka Venediklilerle akdedilen muahede mucibince her iki taraf tebaalarının can ve mal masuniyeti de mütekabilen taahhüt ve temin edilmiş ve bu esaslar Venedik himayesinde bulunan Yunan adalarındaki Naksos = Nakşa dukasiyle aile ve tebaasına da teşmil edilmiştir:

Osmanlı - Venedik sulhü dokuz sene sürmüştür.)


1454 Birinci ve ikinci Sırp seferleri.

Birinci Sırp Seferi.
(İstanbul fethinden sonra Fatih’in ilk büyük hareketi işte bu Sırbistan seferidir.
Bu sefer için sebeplerin en mühimleri Sırp kralı “ Corci/Georges Brankoviç”in Macarlara güvenerek Osmanlı arazisine sarkıntılık etmek suretiyle tâbiiyyet muahedesini ihlâle kalkışması, Macaristan’a karşı askerlik bakımından Sırbistan fethinin artık bir zaruret halini alması ve bilhassa Fatih’in bütün Balkan yarımadasını tamamiyle Türk hâkimiyyeti altma almak siyaseti gibi şeylerdir.
O zamanki Sırbistan’ın anahtarları vaziyetinde iki kale vardır: Bunlardan biri kral Brankoviç’in payitahtı olan
“Semendere” ve diğeri de tahkimatının metanetinden dolayı Sırp hâzinesinin mahfuz bulunduğu (Ostroviça
Sivrihisar) kalesidir.
Bunlardan Sivrihisar büyük toplarla döğülerek fethedilmiş ve Semendire de muhasara edilip istihkâmlar zaptedildiği halde iç kale mukavemet ettiği için muhasara kaldırılarak Edirne’ye avdetf edilmiştir.
Bu seferde elli bin esir ve bir çok ganimet alınmış ve Osmanlı menbâlarına göre Brankoviç’in Ostroviça=Sivricehisar’da sakladığı Sırp krallığı hâzinesi bu kalenin fethi üzerine Türklerin eline geçmiştir.

Sırbistan seferinde Türk ordusuna bizzat Fatih Sultan Mehmet kumanda etmiştir.
Evvelce OsmanlI işgalinde bulunan Semendire şehri İkinci Murad devrindeki “ Szege din” sulhü üzerine Sırbistan’a iade edilmiştir:
Ordu çekilirken Sırbistan’da işgal edilmiş olan yerlerin muhafazası ve mümkün olan yerlerin de istilâsı için ümerâdan Firuz-Bey oğlu Mehmet Bey kumandasında otuz bin kişilik bir kuvvet bırakılmıştır).


Kruşevaç bozgunu ve Firuzoğlu Mehmet Bey’in esareti üzerine Sırbistan’ın itaat altına alınması.

Fatih’in Sırbistan’da ehemmiyetsiz bir kuvvet bırakıp çekilmesini fırsat ittihâz eden Macar Başkumandanı Hunyadı Janos = Yanko Hunyad’la Sırp kıralı Brankoviç Macar ve Sırp ordularının başında birdenbire taarruza geçip Mehmet Bey’in küvetlerini sayıca üstünlükleri sayesinde bozguna ve hattâ Mehmet Bey’i esir etmiye bile muvaffak olmuşlardır.
Bu vak’a üzerine Fatih tekrar düşman üzerine yürümüşse de Yanko Hunyad Macaristan’a kaçmış ve Sırp kralı da senede otuz bin duka altını haraç vermek ve Türk hâkimiyyetini kabul etmek şartlariyle yeniden itâat ve inkıyâda mecbur olmuştur.


İkinci Sırp seferi
İkinci Sırbistan seferinin hudut kumandanı Evrenosoğlu îsâ Bey tarafından gösterilen lüzum üzerine açıldığından bahsedilir.

Fatih’in idare ettiği bu seferde gümüş mâdenleriyle meşhur ve son derece müstahkem bir mevki olan “ Novoberda” şehri kırk gün muhasaradan sonra Haziran başlarında hücumla zaptedilmiştir: O civarda bir kaç kale daha alındı ve bu suretle Sırbistan’daki Türk fütuhatı genişletildi.
Sırpların Ortodoks ve Macarların da Katolik olmaları bu iki millet arasındaki elbirliğini nihayet bozmaya başlamış ve bilhassa Fatih’in İstanbul fethinde Ortodoks kilisesini Katolik tâbiiyyetinden kurtarması bu vaziyete çok tesir etmiştir.


1454 Berat Zaferi

(İkincisi Sırbistan seferinden sonra Evrenosoğlu Isâ Bey kırk bin kadar süvariden mürekkep bir kuvvetle Arnavutluğa girip âsi Arnavut sergerdesi Iskender Bey’in Napoli kra­lından aldığı yardım kuvvetleriyle birleştirmiş olduğu ordusunu Berat şehrinin önlerinde perişan etmiş, Arnavut - İtalyan ordusunun yarısından fazlası imhâ edildikten sonra mütebakisi kısmen esir olmuş ve kısmen kaçmış, bu muharebede bir çok Arnavut Beyleri maktul düşmüş ve bu tarihten itibaren Arnavut âsilerinin mâneviyyâtı gibi İskender’in nüfuz ve itibarı da artık sarsılmıya baş­ lamıştır.
Bu muharebenin Berat önlerinde olması, o sırada İskender’in İtalyan müttefikleriyle beraber şehri muhasara etmiş olmasındandır).


1454 Rodos Şövalyelerine harp ilanı.


1454 Osmanlı donanmasının Adalar seferi.

Kuzey Ege adalarına donanma göndererek buraları ele geçirdi.
Rodos Seferini yaptı ise de adayı alamadı.
Hiç bir adanın zaptedilmemiş olması ve ayni zamanda bir mıkdar asker ve gemi zâyiâtına uğratılması Fatih’in canını sıkmış, Kaptan Hamza Bey tekdire uğrayıp vazifesinden azledilmiştir.


1455-Boğdan Beyliği Osmanlı idaresine girdi.


1456 Üçüncü Sırbistan Seferi ve Belgrad’ın kuşatılması.
(Hunyadi Yanoş öldü fakat Belgrad düşmedi)


1457 Arnavutluk’da Mat bozgunu.

Fatih,Hamze Bey’i Evrenosoğlu Ali Bey’in maiyyetine vererek mühim bir kuvvetle Arnavutluğa sevketmişse de, Türklerin Mat dedikleri “ Mati” nehri civarındaki “ Albulena” ovasında vukua gelen muharebede Napoli kralı Beşinci Alphonso’dan mühim takviyeler almış olan iskenderbey bu Osmanlı kuvvetini mağlûb edip kendisine ihanet etmiş olan yeğeni Hamze Bey’i de esir almıştır.


1458 Mora Seferi

Mora seferine çıkan Fatih Sultan Mehmet, Vezir-i-a'zam Mahmud Paşayı da Sırbistan üzerine sevketmiştir:
Eski Bizans imparatorluğunun biri Avrupa’­ da ve biri de Asya’da olmak üzere yalnız iki döküntüsü kalmıştır: Avrupa tarafında Paleoloğos hanedanının elinde bulunan Mora despotlukları ve Asya tarafında da Komninos hanedanının elinde bulunan Trabzon imparatorluğu artık can çekişiyor demektir.
Fatih ilkönce Mora despotluklarından işe başlamıştır: Burada son Bizans imparatoru Onbirinci Konstantinos Paleoloğos’un kardeşleri Dimitrios ve Thomas birer despotluk sahibidir
Bunlardan Dimitrios’un merkezi Mistra=Isparta, Thomas’ın merkezi Patras şehridir.
Fakat bir taraftan bu iki kardeş birbiriyle uğraşmak gafletinde bulunuyor, bir taraftan hizmetlerine aldıkları Arnavutlar isyan ediyor ve bir taraftan da bir takım yerli derebeyleri fırsattan istifade ederek despotlara karşı cephe alı­yordu.
İşte bu umumî anarşi içinde Mora kilisesi Ortodoks mezhebini himâ­yesi altına almış olan Fatih’e müracaat edip bu hale bir nihayet vermek için Mora işlerine müdahale etmesini istemişti.
Fatih işte bu vaziyet üzerine Türk ordusunun başında Mora’ya girdi. Temmuz=Ramazan ayına kadar bütün şimalî Mora zaptedildi; bu yarımadanın cenup tarafları da tekrar haraca
bağlanan iki kardeşe bırkıldı.
Tabiî bu mütereddi despotlar Osmanlı hâkimiyyeti altında beylik edeceklerdi. 


1458 Atina’nın fethi.

Yunan medeniyet merkezi Atina, Sultan Fatih Mehmed tarafından fethedilmiştir.

Atina Osmanlılar tarafından fethedilmeden önce, Acciaioli adlı bir İtalyan ailesi tarafından yönetilmekte idi. Latin Dükalığı'na bağlı olan dük Rainier varis bırakmadan ölünce, şehirde çeşitli karışıklıklar çıkmıştır.
Rainier'in genç eşinin Atina Dükalığı'nı bir Venedikliye vermek istemesi sonucu, halk Sultan Fatih Mehmed'e başvurarak şikayette bulunmuş, bunun üzerine Atina Dukalığı Fatih'in yanında olan Dük Rainier'in yeğeni Franco Acciajuoli'ye verilmiştir.

Franco dükalığı elde eder etmez,Dük Rainier'in karısını öldürtmüştür. Cinayetlerden ve kötü yönetimden bıkan Atina halkı tekrar Fatih'e başvurarak, şehrin Osmanlılara katılmasını teklif etmişlerdir.

Şehrin fethine memur edilen Mora Beyi Turhanoğlu Ömer Bey, Franco'yu Atina'dan ayrılmaya ikna etmiş ve şehir kansız bir şekilde fethedilmiştir (1458) Atina şehri fethedildiği tarihten Yunan istiklaline kadar Osmanlıların hakimiyeti altında kalmıştır (1458-1829).


Eyüp Caminin inşaatına başlanması.


1459 Güney Mora’nın fethi.


Anadolu’nun manevi kahramanı ve Fatih’in hocası Akşemseddin Hoca’nın vefatı.


 1459 Sırbistan’ın Türk vilayeti haline gelmesi. (Fetih tamam)

( Veziri-a’zam Mahmud Paşa az zamanda Tuna boylarına kadar dayanmış ve Ressava, Kuruca, Rudnik, Branikvaç = Branice ve Türklerin “ Güvercinlik” dedikleri Golumbaç şehirlerini fethedip Macaristan’ın içerilerine kadar akın ettikten sonra Sırbistan’ın payitahtı olan Semendire kalesini de muhasara altına almıştır:
Bu suretle artık Sırbistan kat’î şekilde fethedilmiye başlamıştır;
Bu Türk fütuhâtı sayesinde Sırbistan muhtelif saltanat müddailerinin açtıkları anarşi devlinden ve bilhassa Ortodoks ahalinin istemediği Katolik Lâtin boyunduru­ğundan kurtulabilmiştir.

Mahmud Paşa’nın Sırbistan seferi ertesi seneye kadar devam etmiş ve Semendire kalesinin fethiyle nihayet bulmuştur


Semendire’nin fethi.

Semendire,Sırbistan'da başkent Belgrad’ın doğusunda Tuna Nehri kıyısında bulunan bir şehirdir.
Şehir, Sırbistan'ın büyük ve ünlü şehirlerindendir.


Yedikule'nin inşaası

İstanbul’un fethinden itibaren sûrları tâmir ettiren Fatih şehir tahkimatının bu kısmındaki üç Bizans kulesine dört kule daha ilâvesiyle mecmûuna bir iç-kale şekli verdirmiş ve işte budan dolayı “ Yedi-kule” ismi takarrür etmiştir.
Osmanlı devrinde saray hâzinesiyle devlet evrakı burada muhafaza edilmiş ve Yedi-kule ayni zamanda siyasî mücrimler için zindan ittihâz olunmuştur.
Yedi-kule’nin inşâsına kadar siyasî mücrimler umumiyetle Rumeli-hisarı’na hapsedilmişlerdir. 
Osmanlı tarihinde devletlerine harp ilân edilen elçiler de Üçüncü Selim devrine kadar Yedi-kule’de mevkuf tutulmuşlardır.


1460 Şehzade Cem Sultan’ın doğumu.


1460 Güney Mora despotluklarının alınması.


1461 Amasra Ceneviz kolonosininin fethi.


1461 Trabzon Rum İmparatorluğu’nun sona erdirilmesi.

*IV. Haçlı Seferi sonunda Trabzon’da bir Rum Devleti kurulmuştu.
*Rum imparatorları Bizans’la aynı soydan gelmekteydiler.
*Bu imparatorluk, ilerde İstanbul üzerinde hak iddia edebilirdi.
*Ayrıca bu devlet, Osmanlı Devleti’ne karşı düşmanca bir tutum içerisinde idi.
Bazı Avrupa devletlerini Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtıyor, Akkoyunlularla ortak hareket ediyordu.
Fatih, Trabzon’u karadan ve denizden kuşattı.
Zor durumda kalan Rum kralı şehri teslim etti.
Böylece Trabzon da Osmanlı topraklarına katıldı

I. Bayezid’in 1398'de Samsun yöresini almasından sonra Trabzon Krallığı, Osmanlı Devleti'ne yıllık vergi ödemek zorunda bırakılmıştır.
David Komnenos iktidarı döneminde (1458-1461) vergi ödemeyi durdurarak, önceden ödediklerini de Akkoyunlu Devleti Sultanı Uzun Hasan aracılığıyla geri istemiş, Osmanlılara karşı Avrupa’daki büyük devletlere ittifak önerisinde bulunmuştur.
Bunun üzerine Fatih Sultan Mehmet’in öncülüğündeki Osmanlı Kuvvetleri Bölgeyi kuşatarak, 1461 yılında bölgeye kitleler halinde yerleşerek Trabzon'u Vilayet-i Çepni'nin bir parçası yapan Çepnilerin de desteğiyle ele geçirmiş ve Komnenosların egemenliğine son vermiştir.
Sonuç
1.Karadeniz Güney kıyılarının fethi tamamlandı
2. Osmanlıların bölgeden geçen ticaret yolları üzerindeki etkinliği arttı.
3. Osmanlılar, Karadeniz’de önemli bir limana sahip oldular.


* Çandaroğulları Beyliği’nin topraklarının,Osmanlı ülkesine katılması.


1462 Arnavutluk mütarekesi.


1462 Eflak Prensliği’nin tabiyet altına alınması.


1462 Midilli Adası’nın fethi.

O sırada Midilli adası “ Gattilusio” ismindeki Ciniviz ailesinin elindedir. 
Bu Ciniviz sülâlesinden son Midilli dukası, “ Nicolas Gattilusio” isminde bir Türk düşmanıdır.
Midilli seferinin sebebi, büyük kardeşi “ Dominico” yu zindana attırıp boğdurarak tahtını zaptetmiş olan son duka Nicolas’nın Osmanlı haraçgüzârı olduğu halde Türkiye aleyhine hemcinsi olan İtalyanlarla gizli bir ittifak akdetmesi ve Midilli’yi Lâtin korsanlarının hareket merkezi haline getirip bunlara kılavuz gemileri de vererek Anadolu ve Rumeli Türk sahillerine akınlar yaptıracak kadar düşmanlık etmiye kalkışmasıdır.
125 gemi ile Vezir-i a’zam Mahmud Paşa denizden gitmiş ve Fatih de bir mıkdar Yeniçeri ile Anadolu askerinin başında karadan ve Bursa üzerinden gidip adaya asker geçirmiş ve işte bu suretle son baharda yirmi yedi gün süren bir muhasaradan sonra sûrlar yıkılıp umumî hücum başlıyacağı sırada kale teslim olmuştur.


1462 Çanakkale Boğazı Kaleleri’nin onarılması.


1462-63 Fatih Cami’nin temel atma töreni.


1463 Arnavutluk ile olan mütareke döneminin sona erdirilmesi ve barış antlaşmasının imzalanması.


1463 Bosna Krallığı’nın fethi.


1463 10 yıl sürecek Osmanlı-Venedik savaşlarının başlaması.


1466 Fatih Sultan Mehmed’in Arnavutluk seferi. Arnavutluk Kaleleri’nin alınması.


1466 Karamanoğulları’nın sonu.
Konya’nın zaptı.


1468 Büyük Türk denizcisi Barbaros Hayreddin Paşa’nın doğumu.


1468 Şehzade Cem’in Kastamonu Valiliğine tayini.


1468 Arnavut İskender Bey öldü


1470 Eğriboz’un alınışı.

Eğriboz adası 1210' denberi 260 senedir Venediklilerin işgalindedir ve Adalar denizindeki Venedik müstemlekelerinin en mühiın merkezi vaziyetindedir.
Fatih’in bir taraftan Venedik taarruzlarına karşı şiddetli bir mukabelede bulunmak ve bir taraftan da Arnavutluk buhranında en mü him rakibi olan bu denizci devleti karadan evvel suda vurmak için Eğriboz seferine karar vermiş olduğu rivayet edilir.
Muhasara 17 gün sürdü
Eğriboz seferine hem karadan, hem denizden gidilmiştir;
Fatih Sultan Mehmet 70 bin kişilik bir ordunun başında karadan Yunanistan’a geçmiş ve Vezâret-i-uzmâ’dan azlinden sonra Deryâ Kapdanlığıyla Gelibolu sancağına tâyin edilmiş olan eski
Vezir-i-a’zam Mahmud Paşa’yı da üç yüz gemi ile denizden sevketmiştir:
O devrin en yüksek teknik seviyyesine istinad eden Fatih, kanalın işte bu dar yerinde “ keştiler üzerine köprü bağlatup” kara ordusunu Yunan sahilinden derhal ada sahiline geçirmiştir:
Gerek köprü kurulurken, gerek kale muhasara edilirken kanalın medhalinde bekleyip duran Venedik donanmasının korkak kumandanı “ Nicolo Canale” Türk ordusuyla donanmasının harekâtını kalenin sukutuna kadar seyrettikten sonra çekilip gitmiştir!


Devlete karşı isyan eden Muhammedhânelerin basılması.


1470 Fatih Camii ve Külliyesi’nin açılışı.


1470 Yavuz Sultan Selim’in doğumu. 


1471 Alaiye Beyliği’nin zaptı. (Alanya)


1472 Dulgadır meselesi.

Maraş ve Elbistan havalisindeki Dulgadır Türkmen Beyliği bu sırada Osmanlı ve Kölemen devletleri arasında bir rekabet ve ihtilâf sahnesi halindedir: Dulgadır hanedanına mensup prenslerin bâzıları ötedenberi Osmanlı hanedaniyle kurmuş oldukları sıhriyet münasebetlerinden dolayı bu tarafa ve bâzıları da bu Beyliğin Kölemen devleti hududunda bulunmasından dolayı o tarafa meyle­ derek tahta çıkmışlardır.


1472 Osmanlı Devleti ile Mısır ve Suriye Kölemen Sultanlığı arasında anlaşmazlığın başlaması.


1472 Akkoyunlu Uzun Hasan ile Venedikliler arasında Devlete karşı kurulan, Venedik İttifakı.


1472 Devlet merkezinin Edirne’den İstanbul’a taşınması için yapılan ilk hazırlık.


1472 Topkapı Sarayı’nın inşaatına başlanması.


1473 Otlukbeli Zaferi
Osmanlı-Akkoyunlu mücadelesi ve
Uzun Hasan kaçmıştır..
                                 Ayrıntılar


1474 Ünlü bilgin Ali Kuşcu’nun ölümü.


1474 Şehzade Mustafa'nın vefatı.
Otlukbeli savaşını kazanmamızda büyük rolü vardır.
Kıreli zaferinide kazanmıştır.
Böbrek hastalığı sonucu vefat etti (Allah rahmet eylesin)


1475 Kırım’ın Osmanlı tâbiiyetine girişi ve Kuzey Karadeniz güvenliğinin sağlanması.


Genel bilgi;Bu sıralarda dünyada 17 büyük devlet vardı.Osmanlı,mısır (memluklular),iran (akkoyunlular),hindistan, (delhi sultanlığı), güney hindistan (behmeniler),çin,timurlular,fas,
venedik,almanya,macaristan,lehistan, fransa,ingiltere,napoli,aragon,kastilya


1476 Fatih’in Boğdan seferi ve zaferi.


1477 İnebahtı-Lepant kuşatması.

Turhanoğlu Ömer Bey’in Venedik-İtalya akını.


Genel bilgi :Türk akıncılarının bu dönem akınları:
1469 İstirya (Sırbistan) ve Karniyol
1471 Hırvatistan
1472 Laybah (Avusturya) / Karniyol (Slovenya)
1473 Karniyol
1474 Groswerdein / Macaristan
1475 İstirya (Sırbistan) ve Karniyol
1476 Bosna
1477 İzonzo (İtalya) ve Tagliemento (İtalya)
1478 İzonzo (İtalya)
1479 Erdel (Transilvanya)
1480 Karniyol  ve İstirya (Sırbistan)


Osmanlı akıncıları çeşitli bölgelerde bulunup her bir birliğin başında kumandanları vardı.
Bin kişinin kumandanına binbaşı, yüz kişinin kumandanına yüzbaşı, on kişinin kumandanına onbaşı denirdi.
Akıncılar, Avrupa'da korku uyandıran gözüpek savaşçılardı.
Arnavutluk ve Dalmaçya'da Gazi Evrenos ve oğulları, Mora ve Yunanistan'da Gazi Turhan Bey ve oğulları, Bulgaristan'da Gazi Mihal Bey ve oğulları,
Bosna ve çevresinde Malkoçoğlu ailesi gibi akıncı aileleri babadan oğula akıncılığı sürdürmüşlerdir.
Akıncılık bir sistem hâlini almış ve Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa fetihlerinde büyük öneme sahip olmuştur.


1478 Fâtih tarafından ilk altın paranın bastırılması.


1479 Osmanlı-Venedik sulhü.
Fâtih’in Venedikliler’e Trabzon ve Kefe’de ticaret yapma hakkı tanıyan ahidnâme vermesi.


Gürcistan ve Çerkezistan’ın fethi.


Adriyatik Denizi’nde, Venediklilerin elinde bulunan ve Yedi Ada olarak bilinen stratejik adalardan, Ayamavra, Kefalonya ve Zanta Adaları’nın işgali.


Osmanlı-Mısır anlaşmazlığının artması.


1480 Fatih’in İtalya seferi, Otranto’ya çıkış.

Otranto Seferi: Sultan Fatih Mehmet, uzun süren Venedik Savaşı’na Osmanlı Devleti için uygun bir anlaşma ile son verdikten sonra tasarılarına İtalya’nın fethi konusunu almıştı, İtalya’da görevlendirdiği casuslardan bu ülkenin durumunu inceleyerek öğrendiği gibi, İtalya’ya yapılan akınlarda bulunan komutanlarından da aldığı raporlar da onu bu tasarıyı ele almaya yöneltiyordu.
Bu komutanlardan Bosna sancak beyi İskender Bey, padişahın dikkatini Pulya (Puglia) üzerine çekmekte idi.
Selanik sancakbeyliğinden Avlonya sancakbeyliğine nakledilen Gedik Ahmet Paşa da padişahtan Pulya üzerine sefer açılması için izin istemekte idi.
Bu suretle tasarlanan İtalya fethi, Pulya’da üslenecek Osmanlı kuvvetleri ile birkaç yıl içinde ilk safhası olmak üzere, Gedik Ahmet Paşa, Zenta, Kafelonya ve Ayamavra adalarının fethini tamamladı.
Avlonya limanı, İtalya kıyılarına çıkacak Osmanlı kuvvetleri ve donanması için bir üs haline getirildi.
Ertesi yılın 26 Temmuzu’nda Gedik Ahmet Paşa, 28’i kadırga olmak üzere, 132 gemi ve 4000 atlı ile İtalya sahillerine yöneldi.
Osmanlı donanması her ne kadar Brindizi limanını hedef aldı ise de bu limana 10 mil kalınca çıkan bir rüzgarla güneye sürüklendi ve 28 Temmuz günü, Osmanlı kuvvetleri, hiçbir mukavemetle karşılaşmadan Otranto kıyılarına çıkmayı başardılar.
Gedik Ahmed Paşa, Napoli Krallığı’nın veliahdı Alphons’u geri çekilmeye mecbur ettikten sonra Otranto Kalesi’ni fethetti.
Daha sonra civarındaki kaleleri de ele geçirerek, Mora sancakbeyi Mustafa Bey’le birlikte yaptıkları akınlar sonunda, İtalya’da büyük korku yarattı.
Bu durumda Avrupa krallarından yardım isteyen Napoli kralına damadı Macaristan Kralı Mathias derhal cevap verdi.
Magyar Balazs komutasında 600 kişilik bir kuvveti, başka bir söylentiye göre de 2000 seçme atlıdan oluşan bir birliği İtalya’ya gönderdi.
Gedik Ahmed Paşa ise, bu arada, Otranto Kalesi’ni takviye ederek sağlam bir üs meydana getirmişti.
Fakat Fatih’in 19 Mayıs 1481 ‘de ölümü, İtalya seferinin kaderini değiştirdi.
Yeni hükümdar II. Bayezid’in Gedik Ahmed Paşa’yı kardeşi Sultan Cemin çıkardığı saltanat mücadelesinde görevlendirmek üzere geriye çekmesi, seferin duraklamasına yol açtı.
Otranto’da Mustafa Bey komutasında kalan Türk kuvvetlerinin desteklenmemesi yüzünden Macar atlılarının karadan, Kalabriya dukasının ise Ara-gon ve Napoli gemilerinden 40 parçalık bir filo ile denizden yaptıkları kuşatma sonunda 10 Eylül 1481’de Otranto Kalesi teslim olmak zorunda kaldı.


1480 Başarısız Rodos kuşatması.


1481 Devlet idaresinde yeni bir uygulama geçilmesi.


1481 Genişleyen toprakların kontrolu için Kazaskerliğin Rumeli ve Anadolu olarak ikiye ayrılması.


1481 Fatih Sultan Mehmed’in vefatı.



1481 Fatih Sultan Mehmed’in vefatı. II. Bayezid’in tahta çıkışı.

Dönemin Önemli Olayları

1. Cem Sultan Olayı
2. Osmanlı-Venedik İlişkileri
3. Osmanlı-İran İlişkileri ve Şah Kulu İsyanı
4. Osmanlı-Memlük İlişkileri
5. Anadolu'da Türk Birliğini Sağlama Çabaları


1481 II. Bayezid’in İstanbul’da, Cem Sultan’ın Bursa’da tahta çıkmaları.

Türk aristokrat grubunun başında Karamani Mehmed Paşa vardı.Diğer lider Çandarlı Halil Paşa (Şehzade Cem'i tutuyorlardı)

Devşirme grubunda ise İshak paşa.. (Şehzade Beyazıt tarafında idi)


1481 İtalya fethinden vaçgeçilmiş Otranta İtalyanlara bırakılmıştır.Hayrettin Paşa 8.000 askerini boş yere kırdırmamak için İtalya'dan çekildi.
Çünki içeride (Saltanat) sorun vardı.


1482 Cem Sultan ile Sultan Bayezid’in Yenişehir kuşatması. II. Bayezid’in zaferi.

Cem Sultan’ın Mısır Sultanı’na iltica etmek için Konya’dan Suriye’ye hareketi.(Uzun yıllar Konya'da valilik yaptığı için seviliyordu.
Fakat güç Beyazıt'ta idi..)

Cem Sultan’ın Mısır’da törenle karşılanması. (Memluk Sultanı Kayıtbay ve halk onu büyük törenle ve saygı ile karşıladı.Padişah gibi adeta)

Bu arada Hacca da gitti.Sultan Cem hacca giden tek Osmanoğludur.) 

Yine Cem sultan Konya ve Ankara üzerine yürüyüşe geçtiysede başarısız oldu.

Bundan önce Beyazıt kardeşine iktidardan vaçgeçmesi için 1.000.000 akçe önerdi ama kabul ettiremedi.

Cem Sultan’ın maiyeti ile birlikte Rodos harp gemisiyle Rodos’a ve oradan da Fransa’ya hareketi.(Şövalyelerin daveti ile)

Böylece Hiristiyanların elinde Beyazıt'a karşı bir koz oluştu.

CEM SULTAN OLAYI:
Fatih'in ölümüyle oğulları II. Bayezıt ve Cem Sultan arasında taht kavgası başlamış, Cem Sultan Bayezıt'a yenilmiş ve Mısır'daki Memlük Devletine sığınmıştır.

Bir süre sonra yeniden Anadolu'ya gelen Cem Sultan tekrar taht mücadelesine girişmiş, ancak yine başarısız olarak, bu defa da Rodos adasına kaçarak, buradaki SAİNT JEAN ŞÖVALYELERİNE sığınmıştı.

Şövalyeler Cem'i Papaya teslim etmişler, daha sonra Fransa'ya gönderilen Cem burada ölmüştür.

CEM OLAYININ OSMANLI DEVLETİNE ETKİLERİ:

1)Cem'in Hıristiyanların eline geçmesi, batılı devletlerin Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışmasına neden olmuştur.
2)Osmanlıların batıdaki fetihlerinin durmasına neden olmuştur.
3)Cem Sultan'ın Memlükler'e sığındığı dönemde bu devlet tarafından padişah gibi karşılanıp, himaye görmesi, Osmanlı-Memlük ilişkilerinin daha da bozulmasına sebep olmuştur.


1482 II. Bayezid, Cem Sultan’la mücadelesinde kendi yanında olan, ancak Cem’den yana olduğundan kuşkulandığı Sadrazam Gedik Ahmet Paşa’yı idam ettirdi (18 Kasım)

(Gedik Ahmet Paşa devşirme grubu lideri ve çok hırslı biri idi)


1483 II. Bayezid’in Morova Seferi ve Hersek’in ilhakı.(Macaristan kralı telaşa kapıldı ve anlaşma yapıldı)


1484 II. Bayezid’in Boğdan Seferi.

Kili ve Akkerman Kaleleri’nin fethi.

Bayezid, bir yıl önce çıktığı taktik seferinden dönüşünde, Rodos, Venedik ve Macar barış anlaşmalarının imzalanması ile, bu taraftan gelebilecek tehlikeleri savmış ve Boğdan seferine çıkmaya karar vermişti.
Kendisi Edirne’ye doğru ilerlerken, donanmanın da Tuna’ya hareket etmesini emretti. Dobruca’ya giren padişah, Tuna’yı İsakçı iskelesinden geçti ve Eflak voyvodası Vlad Calugarul’un 20 bin kişilik takviye kuvvetiyle birleşti.

Burada Tatarlar da kendisine iltihak etti. Bayezid, Boğdan’ın kapısı ve anahtarı sayılan ve Karadeniz’le bağlantısını sağlayan Kili ve Akkerman kaleleri üzerine yollandı.

Tuna’nın sol sahilinde bulunan Kili’yi muhasara ettiğinde, kale kumandanı, gelen kuvvetlere karşı koyamayacağını anlayınca, dokuz günlük muhasaradan sonra teslim oldu (15 Temmuz 1484). Kuşatmaya deniz tarafından donanma da katılmıştı. Kalenin içine asker ve savaş malzemeleri yerleştirildikten sonra, Besarabya’da Dinyester nehrinin denize döküldüğü yerde bulunan Akkerman kalesi üzerine gelindi. Kuşatma sırasında, Kırım hanı Mengli Giray, 50 bin kişilik ordusu ile gelerek orduya katıldı. Etrafı hendek ile çevrili olan kale, pek müstahkem olmasına rağmen, Türk ordusuna ancak 12 gün dayanabildi ve 11 Ağustos 1484 günü teslim olmak zorunda kaldı. Akkerman’ın zaptı, Osmanlı kuvvetleri ile Kırım askerlerinin doğrudan doğruya kara irtibatını temin etmiştir.

Bu kalenin fethi, Moldavya için de ağır bir darbe olmuştur.

Stefan Çel Mare, bu hadise üzerine Venedik’e gönderdiği raporda “Bu iki şehir, bütün Moldavya’dır. Moldavya ise, bu iki şehirle birlikte Macaristan ve Lehistan için bir duvardır.” demek suretiyle, Kili ve Akkerman’ın Hristiyanlık alemi önünde birer kale olduğunu belirtiyordu.

Sultan Bayezid bu seferden elde ettiği ganimeti, sefere çıkarken Edirne’de temelini attırdığı hastahane, cami, medrese ve imaret masrafına tehsis etmiştir.

Seferde ayrıca Kırım hanı ile Eflak voyvodası da zengin ganimetler elde etmişlerdir.

Kalelerdeki halkın bir kısmı da Eski Biga’ya nakledilmişti


1485 Osmanlı-Memlük mücadelesinin başlaması.
Memlüklülere karşı, Mayıs 1485’de Çukurova’ya asker gönderilerek resmen harp başlatılmış oldu. Memlüklü Sultânı Kayıtbay düşmanlığın devamını istemiyordu; çünkü bundan Endülüs’de Müslümanlara zulmeden İspanya ve Portekiz ve ayrıca tüm Hıristiyan blok istifade ediyordu. Neticede Ramazan Oğulları Memlüklülerde ve Dülkadir Oğlu Osmanlı’da kalmak üzere, yıllar süren ve genellikle Memlüklü lehine sonuçlanan savaş yılları sona erdi.
1491


1488 Molla Gürani vefat etti


1489 Memlüklere karşı toprak kaybı.

Osmanlı Memlük ilişkilerinin bozulma sebepleri:

a)- Fatih Döneminde Hicaz suyolları meselesi. (Fatih Memlük Sultanına Mekke yolunda gerekli önlemlerin alınarak hacıların rahatça seyahat etmelerinin sağlanmasını rica etmişti. Ancak Memluklar bu isteği iç işlerine karışma şeklinde yorumlamışlardı.)

b) Memlükler'in Cem Sultan'ı himaye etmeleri,

c)Osmanlı Devleti ile Memluk Devleti arasında yer alan Güneydoğu Anadolu'daki Dulkadiroğulları Beyliği yüzünden iki devletin çekişmesi.

Memlûkler ile Harpler (1485-1491)

II. Bayezid Dönemi'nde; Fatih döneminde ortaya çıkan Hicaz Su Yolları sorunundan başka Cem Sultan'ı korumaları, Karamanoğlu Kasım Bey'le Osmanlı aleyhine işbirliği yapmaları, Dulkadiroğulları ve Ramazanoğulları üzerinde hakimiyet kurmak istemeleri ve Hicaz'a giden Türk hacılarına engel olmaları sebebiyle Memlûkler'le savaşlar başlamıştır.

Altı yıl süren savaşlar esnasında iki taraf birbirine üstünlük sağlayamasa da Osmanlı İmparatorluğu; ilk olarak Fatih döneminde büyük ölçüde son verilen Karamanoğulları Beyliği'ne kesin olarak 1487 yılında son vermiştir.

Ayrıca Adana ve Tarsus'da fethedilmiştir.

Daha sonra Tunus hükümdarının araya girmesiyle iki devlet arasında barış yapılmış ve Osmanlı, savaş sırasında aldığı Adana ve Tarsus'u, Hicaz bölgesine ait vakıf toprağı olmalarından dolayı geri vermiştir.

SONUÇ: Osmanlı Devleti ile Memlükler arasında 8 yıl süren savaş yaşandı.

Bu savaş süresince iki taraf birbirlerine karşı üstünlük sağlayamadılar


Osmanlı Deniz gücünün geliştirilmesi için Göğe yerine daha büyük gemilerin inşa edilmesi ve Osmanlı Donanması’nda Barka, Ağırbar, Kadırga ve Mavna gibi gemilerden başka Kalyon gemilerinin inşatına başlanması.

Kemal Reis ve Burak Reis’in güçlü donanmanın denizlerde kontrolünü sağlamak üzere görevlendirilmeleri.

II. Bayezid’in Preveze Sancak Beyi Mustafa Bey’e Venedik gemileri tarzında 40 kadar top mavnası inşası emri.


1490 Lehistan ile barış andlaşması.


Genel bilgi : Osmanlı'nın Kırım ile Balkan toprakları birleşti, ilk Osmanlı -Lehistan ilişkisi başladı. Ve Karadeniz tam anlamıyla bir Türk gölü haline gelmiş


1491 Osmanlı-Memlük barışı.


1492 Endülüs İslam devletine son verildi (Müslümanlara akıl almaz eziyet ve zulüm yapıldı.)


1492 Macaristan seferi.
(ümit edilen fütühat yapılamadı)

1492 Belgrad kuşatması (3.kuşatma) Başta Süleyman Paşa vardır.Fakat başarısız olduk ve kuşatma kaldırıldı


Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasında ilk siyasi münasebetlerin başlaması.


1493 Adbina zaferi (komutan Yakub Paşa)

Hırvatlara karşı 9 Eylül 1493’te Hırvatistan’ın güneyinde elde edilen zafer
Hırvatların tarihinde önemli bir yer tutuyor. Savaşta, Hadım Yakup Paşa komutasındaki 8.000 akıncı, kendilerinden sayıca üstün olan Hırvat ordusunu bozguna uğratır.

Üstelik, bu savaşta akıncılar (hafif süvari), sipahiler (ağır süvari) ya da yeniçeriler (piyade) olmadan Hırvat ağır süvarilerine ve piyadelerine karşı savaşmak zorunda kalmışlar, buna rağmen kendilerini tuzağa düşürmek isteyen düşmanlarını düzlüklere çekerek üç taraftan çevirip perişan etmişlerdir. Hırvatlar’ın kaybının önemi; insan kaybından çok, liderleri Mirko Derencin de dahil olmak üzere çok sayıda asilin ölmesi ya da tutsak edilmiş olmasıdır. Sonuç Hırvatlar için tam bir felaket olmuştur, Hırvat şehirleri ve kasabaları birer birer düşmeye başlamış ve Osmanlılar topraklarını genişletebilmişlerdir.


1494 Nakibüleşraflığın yeniden ve devamlı olarak teşkili.


Osmanlı Devleti’nin taksimi için Fransız-Alman projeleri.


1495 Macarlarla mütareke.


1495 Cem Sultan’ın ölümü.
(II.Beyzatın 2.saltanat devresi olarak meşhurdur.)


1497 İlk Rus elçisinin İstanbul’a gelişi. İki komşu ülke arasında ilk ticari görüşmelerin başlaması.


1497 Koca Davut Paşa'nın sadrazamlığının düşmesi ve yerine Hersek zade Ahmed Paşa'nın iktidara gelmesi.


1498 Yeni Vezir-i Azam Çandarlı zade 2. İbrahim paşa 


1498 Lehistan seferleri.

Harbin idaresi Silistre sancakbeyi Malkoçoğlu Balı bey'e verildi.

Bu seferlere 40.000 akıncı yani ocağın tamamı katılmıştır.Galiçya çiğnendi,Leopol şehri alındı

Balı beyin bu başarısı ile rütbesi sancakbeyliğinden beylerbeyine yükseltildi.


1499 Venedik harbi.


1499 Sapienze Zaferi

Sapienza Deniz Muharebesi,
Zonchio Deniz Muharebesi, Birinci İnebahtı Deniz Muharebesi ya da Burak Reis Adası Deniz Savaşı olarak da bilinmektedir.

Bu deniz savaşı 1499 yılında dört ayrı günde (12, 20, 22, ve 25 Ağustos) Sultan II. Bayezid saltanat yıllarında Kaptan-ı Derya Küçük Davut Paşa komutasındaki Osmanlı donanması ile Kaptan-General Antonio Grimani komutasındaki Venedik arasında yapılan bir deniz savaşıdır.

Osmanlı donanmasının büyük bir taktik ve stratejik zaferi ile sona eren bir deniz savaşıdır.

Tarihte ilk defa gemilerde top kullanılan ilk savaştır.

Tarafların güçleri Osmanlı donanması 67si kadırga ve irili ufaklı 260 parça gemiden oluşmuştu.

Kemal Reis ve Burak Reis kendi gökeleri ile bu donanmaya katılmışlardı.

Venedik donanması ise 170 parça gemiden oluşuyordu. Sapienza Deniz Savaşı 4 ayrı günde (12, 20, 22 ve 25 Ağustos'ta) iki donanmanin gemilerinin karşılıklı yakın savaşa girmeleri şeklinde gelişti.

Haliç tersanelerinde Sultan II. Bayezid zamanında geliştirilen üç direkli yelkenli olan yeni kalyon tipteki gemiler de bu savaşta kendilerini göstermişlerdir.

En nihayette bütün Akdenizde ün kazanmış olan kendi gökeleri ile bu savaşa iştirak eden Kemal Reis ve Burak Reis'in savaş tecrübeli girişimleri bu arada sayılması gerekir.

Venedikliler bu savaş sonunda tam bir büyük bozguna uğramışlar ve savaş alanından kaçmaya zorlanmışlardır.

Savaşın sonuçları

Venedik donanmasının Osmanlı donanması karşısında uğradığı bu büyük yenilgi Venedikliler tarafından büyük bir utançlık nedeni Bu Sapienza Deniz Savaşı galibiyeti hem yeniden denizde hem de karada Osmanlı kuvvetlerinin taktik ve stratejik başarılarına neden olmuştur.

Bu deniz savaşında büyük gayret gösteren Kemal Reis, Osmanlı Sultanı II. Beyazid tarafından savaş sonucunda esir alınan 10 Venedik kadırgasının verilmesi suretiyle odülendirildi.

Osmanlı akıncı birlikleri karadan ta kuzey İtalya'da Friuli yörelerini bastılar ve hatta ta Vicenza şehrinin yakınlarına gelebildiler.

Bunun üzerine ertesi yıl, 1500 de Sultan II. Bayezid komutasındaki Osmanlı kara kuvvetleri Venedik'in Mora yarımadasındaki en önemli üssü olan Modon kalesini kuşattılar.

Sapienza Deniz Savaşı Osmanlı donanmasının 16. yüzyıldaki katı üstünlüğüne ve Akdeniz'in bir Osmanlı gölü haline girişinin en iyi bir müjdesicidir denilebilir.

14 Aralık 1502 de Osmanlı-Venedik Savaşına son veren ateşkes anlaşması imzalanmıştır.

Mayıs 1503'de tasdik edilen anlaşma ile Venedik eskisi gibi Osmanlı hükümetine yılda 10.000 düka altın vergi ödeyen bir devlet sıfatına tekrar bürünmüştür.


1499 İnebahtı’nın alınışı.


1499 Venediklilerin Kefalonya kalesini basması ve işgali


1499 Venediklerin Preveze baskını.


Türklere karşı, Lehistan-Macaristan-Litvanya ittifakı.


Bir Rus elçisi ile Ticaret Heyeti’nin İstanbul’a gelişi.


1500 Veziri Azam, Hacı Mesih Paşa olmuştur


1500 Modon, Navarin ve Koron’un alınışı.


1501 II. Bayezid’ın Preveze Sancağı Beyi Kemal Bey’e, Venedik gemileri tarzında 40 kadar top mavnası inşasını emretmesi.


Avrupa’da Türklere karşı ittifak kurulmaya başlanması.


Papalık-Venedik ve Macaristan ittifakı.


1501 Fransızların Midilli Adası’nı kuşatması.Fransızlar perişan olmuştur


1502 Venedikle barış. Venediklilerin İstanbul’da elçi bulundurmalarının yine 3 yılda bir devamına karar verilmesi.


1502 İran'da Akkoyunlular'ın devri kapandı,Safeviler'in devri başladı.Başlarına Şah İsmail Safevi vardır.(uzun hasan'ın torunu)


1503 Türk-Macar barışı.


1505 Bayezid Külliyesi’nin açılışı.


1507 İran ile ilişkilerin bozulması, Şah İsmail Safavi’nin Anadolu’ya akınının başlaması. (Dulkadir seferi)

Safevîler ile İlişkiler

İran'da Şah İsmail tarafından kurulan Safeviler; başta Akkoyunlular olmak üzere birçok devlete son vererek ya da kendisine bağlayarak Horasan, İran ve Azerbaycan'a hakim olmuştur.

Şah İsmail; Şiilik'i devletin resmi mezhebi haline getirmiş ve öteden beri göz diktiği Anadolu üzerinde de Şii propagandası yapmaya başlamıştır.

Bu maksatla birçok adamını Anadolu'ya göndermiştir. Nitekim Anadolu'da geniş bir taraftar kitlesi edinen Şah İsmail; Osmanlı toprak bütünlüğünü tehdit etmeye başlamıştır.

Bu taraftar kitlesi Anadolu'da birçok isyan çıkarmış ve bunlardan 1511 yılında Teke yöresinde çıkan Şah Kulu İsyanı güçlükle bastırılmış ve Şah Kulu öldürülmüştür.Ama bu isyandan dolayı II. Bayezid nüfuzunu kaybetmiş ve oğulları arasında taht kavgaları başlamıştır.

II. Bayezid'in küçük oğlu olan ve Trabzon valiliği yapan Şehzade Selim; ağabeyi Şehzade Ahmet'in tahta çıkacağını öğrenince kuvvetlerini toplamış ve deniz yoluyla önce Kırım'a oradan da Tuna Nehri'ne girerek Silistre'de karaya çıkmıştır.

Buradan ilerleyerek İstanbul'a yürüyen Şehzade Selim; babasının kuvvetleri tarafından Çorlu'da mağlup edilmiş ve Kırım'a kaçmıştır.

Daha sonra kendisini destekleyen Yeniçeriler'in Nisan 1512'deki isyanıyla babası II. Bayezid'in yerine tahta çıkmıştır.

II. Bayezid'se; kalan ömrünü doğduğu Dimetoka'da geçirmek istemiştir. Lakin Dimetoka'ya giderken, Çorlu yakınlarında vefat etmiştir.

Böylece II. Bayezid doğudaki Şii tehlikesine karşı izlediği pasif politikadan dolayı tahtına kaybetmiş ve küçük oğlu Selim, yeni padişah olmuştur.

OSMANLI-İRAN İLİŞKİLERİ:

İran'da Akkoyunlu Devleti'nin yerine Safevi Devleti kurulmuştu.

Safeviler:
a)Doğu Anadolu'yu ele geçirmek istiyorlardı.

b)Anadolu'ya gönderdikleri dervişlerle Şii mezhebini Anadolu'da yaymaya çalışıyorlardı.

Safevilerin bu faaliyetleri sonucu 1511 yılında Anadolu'da Şah Kulu İsyanı çıktı.

O sırada Trabzon valisi olan Şehzade Selim (Yavuz), babası II. Bayezıt'ın Safevi ve Şii tehlikesine karşı yeterli önlem almaması üzerine yeniçerilerin desteğiyle babasını tahttan indirerek padişah oldu.


1508 Şehzade Korkud’un Mısır’a ilticası.

Şehzade Korkut Kimdir ?

Şehzade Korkut 1467’de Amasya Sarayı’nda doğdu.
İstanbul’da Fatih Sultan Mehmed'in sarayında iyi bir eğitim gördü. Arapça, Farsça öğrendi. Dedesinin vefâtı (1481) üzerine, babası İstanbul’a gelinceye kadar saltanat kaymakamlığı yaptı.

1491’de merkezi Manisa olan Saruhan Sancakbeyliği'ne tâyin olundu.

1502’de, Amasya Sancakbeyi Şehzâde Ahmed’in itirazıyla, merkezi Antalya olan Teke Sancakbeyliği'ne gönderildi.

Hâmid Sancağı da kendisine bağlandı.

Osmanlı denizciliğinin gelişmesinde katkısı oldu.

Taht Kavgası ve Ölümü

Veliahtlık meselenin ortaya çıkması üzerine, tekrar Saruhan’a tâyin isteği kabul edilmedi.

Babası ve Sadrâzam Hadım Ali Paşa'nın, Şehzâde Ahmed’in veliahtlığına taraftar olmaları gibi sebeplerle İstanbul’la arası açıldı.

1509'da hac bahânesiyle Antalya’dan Mısır’a gitti. Mısır’da Memlük Sultanı Kansu Gavri tarafından parlak merâsimlerle karşılanması, babasını kızdırdı.

Bağışlanması üzerine 1511'de Antalya’ya döndü.

Kardeşi Selim’in, babasına karşı hareketi üzerine Manisa’ya, sonra da gizlice İstanbul’a gitti.

Yeniçerilerden, pâdişâhlık için aradığı desteği bulamadı.

Babasının yerine geçen kardeşi Yavuz Sultan Selim’in pâdişâhlığını tanıdı.

Saruhan Sancakbeyliği'ne tâyin edildi. Yavuz Sultan Selim, ağabeyinin fikrini öğrenmek için, bâzı devlet adamlarının ağzından pâdişâh olmasını arzu eder tarzda mektuplar yazdırdı.

Şehzâde Korkut’un, mektuplara müspet cevaplar vermesi üzerine, Manisa kuşatıldı.

1513'te Bergama yakınlarında yakalanan Korkut, Bursa’ya götürülürken Emet yakınlarında Eğrigöz’de öldü.

Bursa’da Orhan Gazi Türbesi civârına defnedildi.

(Fatih'in en sevdiği torunu idi.. Denizcilerinde çok büyük sevgisini kazanmıştır.)


1511 Şahkulu İhtilali

Şahkulu Anadolu’daki Alevî Türkmenlerin ezildiğini, bu yüzden Osmanlı yerine Safevî Devleti’nin yönetimine girilmeyi önermişti.

Şah İsmail’den gelen destekle de yanında topladığı adamlarla faaliyete başladı.

Bu sırada Osmanlı tahtında olaylar büyümekteydi.

Şehzade Ahmet ile Şehzade Selim arasında yaşanan gerilime Şehzade Korkut da dahil olmuştu.

Şehzade Korkut bulunduğu Manisa sancakbeyliğinden topladığı kuvvetlerle İstanbul’a hareket etti.

Şahkulu, Şehzade Korkut’un gitmesi üzerine padişah II. Bayezid’in öldüğünü sanıp topladığı 10.000 civarında adamla ayaklandı.

İsyancılar sırasıyla Antalya, Mersin, Adana, Denizli, Manisa bölgesini ele geçirdi.

Manisa’dan ayrılmış olan Şehzade Korkut’un hazinesi yağmalandı.

Şehzade Korkut ile Şahkulu orduları Isparta yakınlarında bir muharebe yapıldı.

Savaşı Şahkulu ordusu kazandı ve Şehzade Korkut kaçtı.

Bu sefer Şahkulu üzerine gelen Konya eyalet kuvvetlerini Beyşehir de yendi.

Karaman’a yürüyüp Karaman’ı da aldı.

Şahkulu eski Osmanlı başkenti Bursa’yı eline geçirmeyi hedef aldı.

Bursa şehrine yönelikken önce Anadolu Beylerbeyliği merkezi olan Kütahya ile uğraşması gerekti.

Kütahya yolu üzerinde kendine karşı gelen Anadolu Beylerbeyi Karagöz Paşa’nin ordusunu Şahkulu bir muharabede yenerek onu esir aldı.

Kütahya halkından şehri teslim etmelerini talep etti.

Ancak halk şehri teslim etmedi.

Bunun üzerine Şahkulu elinde esir olan Anadolu Beylerbeyi Karagöz Paşa’yi kazığa oturtarak öldürttü.

Ordusunu ikiye bölerek “Taki Baba” adındaki bir müridine Kütahya kuşatmasını devretti.

Ordusunun daha büyük kısmı ile Bursa’ya doğru yürüyüşüne devam etti.

Bursa’da Alevîlerle kardeş olarak gördüğü Ahilik teşkilatına gönderdiği mektupta Osmanlının eski durumundan hal kalmadığının, zalim bir devlet olduğunu, bu yüzden bu devlete karşı başkaldırdığından haberdar etti ve Ahilik teşkilatıyla görüşmelere başladı.

Bu sırasında Osmanlı kuvvetleri harekete geçti.

Bursa yolu büyük bir güçle bir Osmanlı cezir tarafından kesildi.

Şahkulu çaresiz ormanlara çekildi.

Bu sırada Kütahya kuşatması başka bir Osmanlı veziri olan Haydar Paşa tarafından yarıldı.

Şahkulu böylece iki ateş arasında kaldı. Fakat Şahkulu bütün kuvvetlerini birleştirmeyi başararak Haydar Paşa’nın ordusuna hücuma karar verdi.

Ormandan çıkan Şahkulu kuvvetleri Kütahya boğazında Haydar Paşa’yı komutanlığındaki orduyu yendiler ve Haydar Paşa şehit edildi.

Şahkulu bu sefer Ankara’yı hedef aldı.

Bu sırada Sadrazam Hadım Ali Paşa idaresindeki büyük bir Osmanlı ordusu harekete geçmişti.

Bu ordu Çubuk yakınlarında Şahkulu’nun kuvvetlerini karşıladı.

Gökçay Muharebesi adı verilen çarpışmada Osmanlı Ordusu Kızılbaş adı verilen Alevî Türkmenleri yendi.

Fakat bu muharebede Osmanlı ordusu komutanı sadrazam Hadim Ali Paşa ağır yara almıştı; sadrazam tedavi için Amasya’ya götürüldü ve orada vefat etti.

Şahkulu ise takip edilerek Çukurova’da sıkıştırıldı; yakalandı ve idam edildi.


1512 Beyazıd,Yavuz selim'in Kızılbaşlara karşı aldığı zaferlerin etkisi ile tahtı ona teslim etti.


1512 II. Bayezid’in vefatı.Yavuz Sultan Selim’in tahta çıkışı


II.BAYEZİD DÖNEMİ İLE İLGİLİ BİRKAÇ ÖNEMLİ NOT

* Dünyada ilk defa yivli-setli toplar II.BAYEZID zamanında yapılmıştır

* İlk defa Avrupa Devletlerinin Osmanlı devletinin İç işlerine karışmasına neden olan olay Cem Sultan‘ın Papaya sığınmasıdır.

* İlk Osmanlı-Lehistan ilişkileri II.Bayezid döneminde başlamıştır.

* Dünyada İlk standart kanun Kanunname-i İhtisab-ı Bursa (Bursa Belediyesi Kanunu), dünyanın ilk standart kanunudur. Sultan II. Bayezid zamanında, 1502 yılında yürürlüğe giren kanun o günün ilk, bugünün hala eskimemiş kanunudur..


OTLUKBELİ SAVAŞI (1473)

BölgeOtlukbeli, Erzincan
SonuçKesin Osmanlı zaferi

Taraflar

Osmanlı İmparatorluğu -
Akkoyunlular

Komutanlar
Osmanlı
Fatih Sultan Mehmet
Şehzade Mustafa (şehzade) sol cenah
II. Bayezid (şehzade) sağ cenah
Davud Paşa (Anadolu Beylerbeyi)
Gedik Ahmet Paşa (kurmay başkanı)

Akkoyunlu
Uzun Hasan
Zeynel  (şehzade)
Uğurlu Mehmet Bey (şehzade)


Güçler
190.000 Osmanlı
110.000  Akkoyunlu

Şehzadelerin katılmasından dolayı Şehzadeler Savaşı da denir


Savaş Hakkında

Akkoyunlu Devleti 15'inci yüzyılda Doğu Anadolu'da iyice güçlenmiştir.
Irak ve Azerbaycan'ı alan Akkoyunlu Devleti, Karakoyunlu Devleti'nin yok olmasına sebep olmuştur.
Gittikçe güçlenen Akkoyunlu Devleti Venediklilerle anlaşmıştır.
Osmanlı Devleti'nin Karamanoğulları Beyliğine ve Dulkadiroğulları Beyliğine yardım etmesi, Akkoyunlu Devleti hükümdarı Uzun Hasanı iyice rahatsız etmeye başlamıştır.

Bu gelişmeler üzerine Fatih Sultan Mehmet büyük bir ordu hazırlatarak 11 Nisan 1473 tarihinde doğuya doğru hareket etmiştir.
Uzun Hasan ve komutasındaki birlikler, Fatih Sultan Mehmet'in ordusunda görevli Has Murad paşa komutasındaki öncü birliği tarafından pusuya düşürülerek imha edilmeye çalışıldıysa da (12.000 kişilik tümenimizin büyük kısmı şehid oldu.Murad paşa da şehitler arasında idi) asıl büyük muharebeler Erzincan ve Tercan arasında Otlukbeli bölgesinde meydana gelmiştir.
Fatih'in birliklerinin topçu ateşleri savaşı 8 saat içinde bitirmişti.
Birçok prens ve asker esir alındı.
Uzun hasan kaçmıştır.
Bir dahada Osmanlı ile uğraşamadı. 

Otlukbeli Savaşı'nın sebepleri 

1. Osmanlı Devleti Karadeniz kıyılarındaki Trabzon, Sinop, Amasra gibi önemli limanlarını ele geçirmiştir.

2. İran ve Akdeniz limanları arasındaki kervan yolları üzerine yeni gümrük ve vergileri koymuştur.

3. Akdeniz ve Karadeniz ile bağları kesilen, ticari ve ekonomik bir çıkmaza giren Akkoyunlu Devleti hükümdarı Uzun Hasan, Osmanlı toprakları üzerinde batıya doğru bir genişleme siyaseti gütmeye başlamıştır.

4. Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan Osmanlı Devleti'ne karşı Venediklilerle işbirliği anlaşması yapma girişiminde bulunmuştur. Hilal taktiğinin uygulandığı bu savaşta özellikle ateşli silah ve isabetli atış üstünlüğünü elde bulunduran Osmanlı ordusu, merkezde Fatih Sultan Mehmet, sağ kanatta Şehzade Mustafa ve sol kanatta Şehzade Bayezid komutasındaki Osmanlı birlikleri kolaylıkla Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın komutasındaki birlikleri dağıtmıştır.

Yenilgiye uğrayan Uzun Hasan kalan birlikleri ile savaş alanını terk etmek zorunda kalmıştır.

Otlukbeli savaşının sonuçları

1. Otlukbeli savaşının sonucunda Akkoyunlu Devleti'nin yıkılma süreci başlamıştır.
2. Osmanlı sınırları, Doğu Anadolu'ya kadar genişlemiştir.
3. Venediklilerin oluşturduğu Haçlı ittifakının en güçlü temsilcisi tasfiye olmuştur.
4. Anadolu Türk birliğinin kurulması yolunda güçlü bir adım atılmıştır.



 

 

1299-1326 yılları

Osman Gazi 



1299 - Söğüt'de Osmanlı'nın Osman Gazi tarafından kurulması
1300 - Yondhisar ve Yenişehir kalelerin fethi. 1300 - Yenişehir'in başşehir yapılması.
1302 - Koyunhisar Muharebesi Osman'ın bölgede lider olması. Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşu
1302 - Köprühisar'ın Fethi 1303- İznik Kuşatması Örnek bir medrese
1303 - Marmaracık Kalesi'nin Fethi
1306 - Dinboz Savaşı sonucunda Kestel, Kete ve Ulubad kalelerinin fethi. 1306 - İlk askeri antlaşma 1307 - İznik'in sıkıştırılması ve Yalova akını.
1308 - Ulubat gölü üzerindeki Alyos adası, Aygut Alp’in oğlu Kara Ali tarafından barış yoluyla teslim alındı.
1308 - İmralı Adası'nın Fethi ve Osmanlıların Marmara Adası'na dayanmaları.
1308 - Koçhisar'ın Fethi
1313 - Harmankaya Tekfuru Köse Mihail'in Müslüman olması, kalesi ve taraftarları ile birlikte Osmanlılara katılması. Karesi Beyliği
1320 - Osman Gazi’nin rahatsızlığı nedeniyle oğlu Orhan Bey yönetimi ele aldı.
1321 - Mudanya'nın fethi 1324 - Umur-Han Beyliği elindeki Akyazı'nın fethi.

1326-1362

Orhan Gazi


1326 - Orhan Gazi'nin tahta geçişi
1326 - Bursa'nın Osmanlılar tarafından alınışı
1331 - İznik'in Osmanlılar tarafından alınışı
1331 - İlk Osmanlı medresesinin İznik'te Orhan Gazi tarafından kurulması
1334 - Karesi Beyliği'nin ilhakı
1337 - Kocaeli'nin Fethi
1345 - karesi beyliğinin Osmanlı`lara katılması
1346 - Orhan Gazi'nin Kantakuzenos'un kızı ile evliliği ve Bizans ile ittifakı
1349 -1352 - Bizans'a yardım için Süleyman Paşa'nın Rumeli'ye geçişi ve Çimpe Kalesi'nin Osmanlılar tarafından üs olarak alınışı 

1352 - Osmanlılar'ın Cenevizliler'e Osmanlı topraklarında serbest ticaret yapma imtiyazı vermeleri
1353 - Çimpe Kalesi'nin Osmanlılar tarafından alınışı
1354 - Gelibolu'nun Osmanlılar tarafından alınışı
1361 - Edirne'nin fethi
1361 - Edirne'nin başkent oluşu
1362 - Orhan Gazi'nin vefatı ve I. Murat'ın tahta çıkışı


1362-1389

I.Murat

1362 - Orhan Gazi'nin vefatı ve I. Murat'ın tahta çıkışı
1362 - İlk müzikli spor gösterisi: Edirne Kırkpınar yağlı güreşleri
1362 - Kadıaskerliğin teşkili
1363 - Pençik Kanununun çıkışı
1364 - Sırpsındığı Savaşı
1366 - Gelibolu'nun Osmanlıların elinden çıkışı
1371 - Çirmen Savaşı 1376 - Bulgar Krallığı'nın Osmanlı hakimiyetini kabulü
1377 - Gelibolu'nun Osmanlılar'a iadesi
1385-1386 - Niş ve Sofya'nın Osmanlılar tarafından alınışı
1388 - Ploşnik Muharebesi ve Balkan ittifakının teşekkülü
1389 - I. Kosova Savaşı
1389 - I. Murat'ın ölümü, Yıldırım Bayezid'in tahta geçişi...


1389-1403

Yıldırım Beyazıt



1389 - I. Murat'ın ölümü, Yıldırım Bayezid'in tahta geçişi
1390 - Aydın-Saruhan-Germiyan-Menteşe beyliklerinin ilhakı
1390 - Karaman Seferi, Konya'nın kuşatılması
1390 - Gelibolu Tersanesi'nin inşası
1391 - İstanbul'un kuşatılması
1391 - Eflak Prensliği ilk kez haraç vermeyi kabul etmiştir.
1392 - Üsküp'ün fethi
1392 - Candaroğulları Beyliği'nin Osmanlı topraklarına katılması.
1392 - Hamitoğulları Beyliği'nin Osmanlı topraklarına katılması.
1392 - Kırkdilim Muharebesi
1392 - İşkodra'nın fethi
1393 - Amasya'nın fethi
1393 - Tırnova'nın fethi Böylece siyasi anlamda devam eden Bulgar krallığı tümüyle kaldırılarak Bulgaristan’ın tamamı ele geçirildi
1395 - Anadolu Hisarı'nın inşa edilmesi.
1396 - Niğbolu Savaşı
1397-1398 - Karaman Beylerbeyliği'nin Osmanlı hakimiyetini kabulü
1398 - Kadı Burhaneddin'in ölümü
1398 - Karadeniz beyliklerinin ilhakı
1400 - Bursa'da I. Bayezid tarafından Ulu Cami'nin yaptırılması; İlk Osmanlı Darü'ş-şifa'sının Yıldırım Bayezid tarafından inşa edilmesi
1402 - Ankara Savaşı ve Yıldırım Bayezid'in esir düşmesi

Fetret Devri..

1402 - 1413 - Fetret Devri, iç karışıklıklar Timur'un Anadolu'ya seferi ve Ankara Muharebesi'nden sonra Anadolu'da önemli ilerlemeleri
1409 - Süleyman Çelebi tarafından Türk Edebiyatı'nda ilk mevlid örneği olan Vesiletü'n-Necat adlı eserin yazılışı


1411 - I. Mehmed'in tahta çıkışı

1413-1421

Mehmet Çelebi



1413 - I. Mehmed'in duruma hakim olup devleti yeniden kuruşu
1416 - Şeyh Bedreddin isyanı
1416 - Macaristan Seferi  1417 - Avlonya'nın fethi 1418-1420 - Samsun bölgesinin Osmanlılar tarafından alınışı
1419-1424 - Bursa'da Hacı İvaz'a I. Mehmed tarafından Yeşil Cami'nin yaptırılması
1421 - Çelebi Mehmed'in ölümü ve II. Murad'ın tahta geçişi

1421-1451

II.Murat



1422 - Mustafa Çelebi'nin (Düzme) bertarafı
1422 - Osmanlılar tarafından yapılan ilk kapsamlı İstanbul Kuşatması
1425 - Molla Fenari'nın ilk Şeyhülislam olarak tayini
1425 -1426 - Tekeoğulları Beyliği'nin topraklarının Osmanlılara geçmesi 1427-1428 - Germiyanoğulları Beyliği'nin topraklarının Osmanlılara geçmesi
1430 - Selanik'in Fethi
1432 - Fatih Sultan Mehmed'in doğumu
1434 - Edirne'de II. Murad tarafından Muradiye Camii'nin yaptırılması
1439 - Semendire'nin Osmanlılar tarafından alınışı
1444 - II. Murat'ın tahttan çekilişi, II. Mehmed'in tahta geçişi ve Varna Savaşı
1445 - II. Mehmed'in tahttan çekilişi ve II. Murad'ın ikinci defa geçişi
1447 - Edirne'de II. Murad tarafından Üç Şerefeli Camii'nin yaptırılması
1448 - II. Kosova Savaşı
1451 - II. Murad'ın ölümü ve II. Mehmed'in ikinci defa tahta geçişi

 1451-1481

Fatih Sultan Mehmet



1451 - II. Mehmed'in ikinci defa tahta geçişi
1453 - İstanbul'un fethi, Ayasofya'nın camiye çevrilmesi
1453 - Enez'in Fethi
1454 - II. Mehmed'in Birinci Sırbistan Seferi
1455 - II. Mehmed'in İkinci Sırbistan Seferi
1455 - Boğdan Voyvodalığı'nın Osmanlı'ya bağlılığını bildirmesi
1456 - II. Mehmed'in Üçüncü Sırbistan Seferi, Belgrad kuşatmasının başarısız olması
1458 - II. Mehmed'in Birinci Mora Seferi, Atina'nın Fethi
1459 - II. Mehmed'in Dördüncü Sırbistan Seferi, Başkent Semendire'nin Fethi ve Sırbistan'ın tamamen ilhakı
1460 - II. Mehmed'in İkinci Mora Seferi, Mora'nın Fethi
1461 - Trabzon Rum İmparatorluğu'nun Osmanlılar tarafından yıkılışı
1461 - Candaroğulları Beyliği'nin ilhakı
1461 - Cenevizlilerden Amasra'nın alınışı
1462 - II. Mehmed'in Eflak Seferi, Eflak'ın tekrar Osmanlı idaresine girmesi
1463 - Osmanlı-Venedik Savaşı'nın başlaması
1463 -1470 - İstanbul'da Fatih Külliyesi'nin inşaası
1463 - II. Mehmed'in Birinci Bosna Seferi, Bosna'nın Fethi
1464 - II. Mehmed'in İkinci Bosna Seferi, Bosna'nın fethinin tamamlanması
1466 - II. Mehmed'in Karaman seferi
1466 - II. Mehmed'in Birinci Arnavut Seferi
1467 - II. Mehmed'in İkinci Arnavut Seferi
1468 - Karamanoğulları Beyliği'nin Osmanlılar tarafından yıkılışı
1468 - II. Mehmed tarafından İstanbul'da Topkapı Sarayı'nın tesisi
1470 - Eğriboz'un Fethi, Ağrıboz adasının fethi
1470 - Kıreli Muharebesi, Akkoyunlular'a karşı zafer
1473 - Otlukbeli Savaşı'nda Akkoyunlu ordusuna karşı zafer
1475 - Kefe ve Azak'ın Cenevizlilerden alınışı
1475 - Kırım hanı Mengli Giray Han'ın Cenevizlilerin elinden kurtarılması ve Kırım'ın Osmanlı'ya bağlanması
1475 - Başarısız Boğdan seferi
1476 - Boğdan seferi, Boğdan kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı
1478 - II. Mehmed tarafından ilk altın paranın darbettirilmesi
1478 - II. Mehmed'in Üçüncü Arnavut Seferi seferi, Arnavutluğun tamamen fethi
1479 - Korfu hariç tüm İyonya adalarının fethi
1479 - Osmanlı-Venedik Antlaşması ile Fatih'in Venedikliler'e Trabzon ve Kefe'de ticaret yapma hakkı tanıyan ahidname vermesi
1480 - Otranto Seferi
1480 - Başarısız Rodos Kuşatması
1480 - Kadıaskerliğin Rumeli ve Anadolu olarak ikiye ayrılmasımmm

1481-1512

II.Beyazıt



1481 - Mısır seferine çıkan II.Mehmed'in ölümü ve II. Bayezid'in tahta çıkışı 1482 - Cem Sultan'ın mağlubiyeti, Rodos'a ilticası
1483 - Morova Seferi ve Hersek'in ilhakı
1484 - Boğdan Seferi ve Kili ile Akkirman'ın fethi
1485 - Osmanlı-Memlük mücadelesinin başlaması
1486 - Musiki ile tedavi yapan ilk devlet hastanesi (Edirne, II. Bayezid Külliyesi Şifahanesi)
1488 - II. Bayezid tarafından Edirne'de Bayezid Darü'ş-şifası'nın yapımı
1489 - Memlüklere karşı toprak kaybı
1491 - Osmanlı-Memlük Barışı
1492 - Macar Seferi
1492 - İspanya'dan çıkarılan Yahudiler'in de Osmanlı Devleti'nin himayesine girmesi
1494 - Şehzade Süleyman'ın doğumu
1495 - Macarlarla mütareke, Cem Sultan'ın ölümü
1497 - İlk Rus elçisinin İstanbul'a gelişi
1498 - Lehistan Seferleri
1499 - Venedik Harbi
1500 - Modon, Navarin ve Koron'un alınışı
1502 - Venedikle sulh
1508 - Çaul seferi
1509 - Diu seferi
1511 - Şahkulu Baba Tekeli isyanı, Şehzade Selim Hareketi
1512 - II. Bayezid'in tahttan çekilişi, I. Selim'in tahta geçişi


 
 
Bugün 2 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol